Merhaba, buraya
at kelimesinin anlamını aramaya geldiniz. DICTIOUS'da
at kelimesinin tüm sözlük anlamlarını bulmakla kalmayacak, aynı zamanda etimolojisini, özelliklerini ve
at kelimesinin tekil ve çoğul olarak nasıl söylendiğini de öğreneceksiniz.
at kelimesi hakkında bilmeniz gereken her şey burada.
at kelimesinin tanımı, konuşurken veya metinlerinizi yazarken daha kesin ve doğru olmanıza yardımcı olacaktır. XXX'in ve diğer kelimelerin tanımını bilmek, kelime dağarcığınızı zenginleştirir ve size daha fazla ve daha iyi dilsel kaynaklar sağlar.
Türkçe
Köken
- Osmanlı Türkçesi آت
Söyleniş
Ad
at (belirtme hâli atı, çoğulu atlar)
- (atgiller, tek toynaklılar) atgillerden (equidae), binme, yük çekme, taşıma v.s. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan
- Atlar son derece hassas hayvanlar olup çevresindeki her şeye dikkat gösterir ve hareketlerini ona göre ayarlarlar.
- (satranç) Satrançta her yöne siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş
- At, diğer taşlardan farklı olarak kısa menzilli olup başka bir taşın üzerinden atlayabilen tek taştır.
Çekimleme
Üst kavramlar
Yan kavramlar
Alt kavramlar
- (atgiller):
- (cinsine göre): Arap atı, benekli at, Flaman atı, İngiliz atı, kadana, kirtag, küheylan, Midilli, Mustang, pony, Prezevalski
- ılık kanlı, soğuk kanlı
- banko at, binek atı, çıplak at, koşu atı, safkan at, koşum atı, yarış atı, yük atı, yılkı atı
- (cinsiyetine göre): aygır, dişi at, erkek at, kısrak
- (rengine göre): ak, akçıl, al, alakı, al pekmez köpüğü, çil yeşil, demir kır, doru, fındık kabuğu, geyik kırı, hurma dorusu, kestane, kır, yağız
- (yaşına göre): tay
- (satranç): siyah at, beyaz at, şah atı, vezir atı
Atasözleri
atgiller
- Abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır
- Aç at yol almaz, aç it av almaz
- Ağanın gözü ata tımardır
- Alma alı, sat yağızı, bin doruya, besle kırı
- Arık at yol almaz, arık it av almaz
- Arık ata kuyruğu da yüktür
- Arpa verilmeyen at, kamçı zoruyla yürümez
- Arslan kükrerse atın ayağı kösteklenir
- At arıklıkla, yiğit gariplikle
- At at oluncaya kadar sahibi mat olur
- At binenin, kılıç kuşananın
- At binicisine göre kişner
- At binicisini tanır
- At bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz
- At ile avrat yiğidin bahtına
- At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
- At ölür, itlere bayram olur
- At olur, meydan olmaz, meydan olur, at olmaz
- At pazarında eşek osurtmuyoruz!
- At var, meydan yok
- At yiğidin yoldaşıdır
- At, adımına göre değil adamına göre yürür
- At, adımına göre değil, adamına göre yürür
- Ata binen nalını mıhını arar
- Ata binersen Allahı, attan inersen atı unutma
- Ata da soy gerek, ite de
- Ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
- Ata eyer gerek, eyere er gerek
- Atı alan Üsküdarı geçti
- Atım tepmez, itim kapmaz deme
- Atın bahtsızı arabaya düşer
- Atın ölümü arpadan olsun
- Atın varken yol tanı, ağan varken el tanı
- Atına bakan ardına bakmaz
- Atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
- Atlar tepişir, arada eşekler ezilir
- Atlıya saat olmaz
- Atta, avratta uğur vardır
- Attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
- Bahşiş atın dişine bakılmaz
- Bin atın varsa inişte in, bir atın varsa yokuşta in
- Bir mıh bir nal kurtarır, bir nal bir at kurtarır
- Bir sürçen atın başı kesilmez
- Boş torba ile at tutulmaz
- Canı acıyan eşek atı geçer
- Canı yanan eşek attan yürük olur
- Dereden geçerken at değiştirilmez
- Dokuz at bir kazığa bağlanmaz
- Dost dostun eğerlenmiş atıdır
- Eğreti ata binen tez iner
- El atına binen tez iner
- Emanet ata binen tez iner
- Eşek at olmaz, ciğer et olmaz
- Gelini ata bindirmişler, "ya nasip" demiş
- Gem almayan atın ölümü yakındır
- İki at bir kazığa bağlanmaz
- İnsan ayaktan, at tırnaktan kapar
- Irmaktan geçerken at değiştirilmez
- Katıra "baban kim?" demişler, "dayım at" demiş
- Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
- Kır atın yanında duran ya huyundan ya tüyünden
- Köpeğe gem vurma, kendisini at sanır
- Küheylan at çul içinde de bellidir
- Sen dede ben dede, bu atı kim tımar ede?
- Yağmurda düşmanın koyunu, dostun atı satılsın
- Yaman komşu, yaman avrat, yaman at; birinden göç, birin boşa, birin sat
- Yaşı at pazarında sorarlar
- Yavaş atın çiftesi pek olur
- Yavuz at yemini yavuz it ününü artırır
- Yiğit yiğide at bağışlar
- Yoksul âlâ ata binse selam almaz
- Yularsız ata binilmez
- Yumuşak huylu atın tekmesi yavuz olur
- Yürük at yemini yavuz it ününü artırır
|
Deyimler
atgiller
- at beslenirken kız istenirken,
- at çalındıktan sonra ahırın kapısını kapamak,
- at gibi,
- at izi it izine karışmak,
- at koşturacak kadar,
- at koşturmak,
- at nalı kadar,
- at oynatmak,
- ata arpa yiğide pilav,
- ata et, ite ot vermek
- ata nal çakıldığını görmüş, kurbağa ayaklarını uzatmış
- atı atasıyla, katırı anasıyla,
- atın dorusu, yiğidin delisi,
- atın ürkeği, yiğidin korkağı,
- atını sağlam kazığa bağlamak,
- atla arpayı dalaştırmak,
- atla arpayı dövüştürmek,
- atta karın, yiğitte burun,
- attan inip eşeğe binmek,
- işi üç nalla bir ata kalmak,
- yanlış ata oynamak,
- yek at, yek mızrak
|
Kelime birliktelikleri
Türetilmiş kavramlar
- atbalığı, atbaşı, atkuyruğu, denizatı, Kırat, kırat
- atça, atçı, atçık, atken, atla, atlı, atsa, atsız
İlgili kelimeler
- (at bakımı): ahır, ahır örtüsü, kaşağı, kuyruk tarağı, maya demiri, suluk, taşıma örtüsü, tımar, tırnak yağı fırçası, vücut fırçası, yele fırçası, yemlik
- (at malzemeleri): başlık, dizgin, eyer, getr, göğüslük, kantarma, keçe, kolan, kusgun, mıh, nal, topukluk, üzengi
- (atın fizyolojisi): kuyruk, terki, sağrı, yele
- (atlı sporlar): at arabası yarışı, at terbiyesi, ayak, baş, başaltı, büyük orta, cirit, deste, dresaj, endürans, konkur komple, konkurhipik, küçük orta, polo, rahvan yarış, voltij, western
- (binicilik): gemi azıya alma,
- (binicilik kıyafeti): bot, chaps, çizme, fule, kamçı, lonj, mahmuz, pantolon, tog
- (yürüyüş şekilleri): ağıraksak, âdî süratli, dörtnal, hafif süratli, rahvan, süratli, tırıs
Benzer kelimeler
Çeviriler
atgiller
- Afrikaanca: perd (af)
- Almanca: Pferd (de) n
- Amharca: ፈረስ (am) (färäs)
- Aragonca: caballo (an)
- Arapça: حِصَان (ar) e (ḥiṣān), فَرَس (ar) e (faras)
- Arnavutça: kalë (sq), kali (sq)
- Aramice: ܣܘܣܝܐ (arc) e
- Assam dili: ঘোঁৰা (as)
- Baskça: zaldi (eu)
- Beyaz Rusça: конь (be) (konʹ)
- Bretonca: marc'h (br)
- Bulgarca: кон (bg) e (kon)
- Çekçe: kůň (cs)
- Çince:
- an'anevî: 馬 (zh)
- basitleştirilmiş: 马 (zh)
- Danca: hest (da)
- Ermenice: ձի (hy) (ji)
- Esperanto: ĉevalo (eo)
- Estonca: hobu (et), hobune (et)
- Evenkice: мурин (murin)
- Faroece: hestur (fo), ross (fo)
- Farsça: اسب (fa)
- Felemenkçe: paard (nl) n
- Fince: hevonen (fi)
- Fransızca: cheval (fr) e
- Frizce: hynder (fy)
- Galce: ceffyl (cy), march (cy)
- Galiçyaca: cabalo (gl)
- Guarani dili: kavaju (gn)
- Hausaca: sama (ha)
- İbranice: סוס (he) e, קאב'אייו (he)
- İdo dili: kavalo (io)
- İngilizce: horse (en)
- Eski İngilizce: hors (ang), eoh (ang)
- İnterlingua: cavallo (ia) e
- İrlandaca: capall (ga), each (ga)
- İspanyolca: caballo (es) e, yegua (es) d
- Yahudi İspanyolcası: kavayo (lad)
- İsveççe: häst (sv)
- İtalyanca: cavallo (it) e
- İzlandaca: hestur (is), hross (is)
- Japonca: 馬 (ja) (うま (ja), ウマ (ja)
- Kabarca: щы (kbd) (ŝə)
- Katalanca: cavall (ca)
- Keçuva dili: kawallu (qu)
- Korece: 말 (ko) (mal)
- Kürtçe: hesp (ku), esp (ku)
- Latince: equus (la) e, caballus (la) e
- Lehçe: koń (pl)
- Limburgca: paerd (li), haes (li)
- Litvanca: arklys (lt)
- Macarca: ló (hu)
- Makedonca: коњ (mk) (kony)
- Malgaşça: soavaly (mg)
- Maltaca: żiemel (mt)
- Mançuca: morin (mnc) (morin)
- Marathi dili: घोडा (mr) (ghoḍā)
- Mokşa dili: алаша (mdf) ( alaša )
- Nahuatl dili: cahuāyoh (nah)
- Norveççe: hest (no)
- Portekizce: cavalo (pt)
- Rumence: cal (ro)
- Rusça: лошадь (ru) d (loşadʹ), конь (ru) e (konʹ)
- Sarduca: caddu (sc)
- Sırp-Hırvatça:
- Kiril: коњ (sh) e
- Latin: konj (sh) e
- Slovakça: kôň (sk) e
- Tagalogca: kabayo (tl)
- Tatarca: at (tt)
- Kırım Tatarcası: at (crh)
- Türkçe:
- Osmanlı Türkçesi: آت (ota)
- Udmurtça: вал (udm) (val)
- Ukraynaca: кінь (uk) (kînʹ)
- Urduca: گهوڑا (ur)
- Vietnamca: mã (vi)
- Yunanca:
- Grekçe: ίππος (grc) (íppos)
- Modern Yunanca: άλογο (el) (álogo)
|
Kaynakça
Eylem
at
- atmak (eylem) sözcüğünün dilek-emir kipi basit ikinci tekil şahıs olumlu çekimi
Zıt anlamlılar
Arnavutça
Söyleniş
Ad
at e
- (binicilik) binek atı
Azerice
Söyleniş
Ad
at
- (atgiller, tek toynaklılar) at
Fransızca
Söyleniş
İlgeç
at
- yanında
Gagavuzca
Köken
- Eski Türkçe
Söyleniş
Ad
at
- (atgiller, tek toynaklılar) at
İngilizce
Köken
- Latince yönelme eki '-a/-e' anlamına gelen ad kökünden türemiştir.
Söyleniş
İlgeç
at
- bakmak, düşünmek gibi bir fiilin yönünü veya nesnesini belirtir (-a/-e v.s.)
- I looked at my watch.
- başına
- They live at Conway House. — Conway House'da yaşıyorlar.
- bir olayın gerçekleştiği zamanı belirtir (-leri, -leyin v.s.)
- The sea is cooler at night. — Deniz geceleri daha serindir.
- birinin ve birşeyin yaşını belirtir (-nde v.s.)
- At fourteen, he began to work as a postman. — On dört yaşında postacı olarak çalışmaya başladı.
- konum, mevkii veya varış yeri belirtir (-da/-de v.s.)
- The children go to bed at nine o'clock. — Çocuklar saat dokuzda yatarlar.
- ölçü veya seviye belirtir (-da/-de v.s.)
- Prices start at £250.00. — Fiyatlar 250,00 £'den başlıyor.
- (ekonomi, Laos) Laos'un para birimi kipin yüzde biri, Laos kuruşu
Kelime birliktelikleri
Kazakça
Söyleniş
Ad
at
- (atgiller, tek toynaklılar) at
- (dil bilimi) ad, isim
Kırgızca
Söyleniş
Ad
at
- (atgiller, tek toynaklılar) at
- (dil bilimi) ad, isim
Kırım Tatarcası
Söyleniş
Ad
at
- (atgiller, tek toynaklılar) at
- Enver balalığında atlarnı seve edi.
Kırımçakça
Söyleniş
Ad
at
- (atgiller, tek toynaklılar) at
Norveççe
Söyleniş
Adıl
at
- (işaret adılı): o, şu
Tagalogca
Söyleniş
Bağlaç
at
- ve
Tatarca
Söyleniş
Ad
at
- (atgiller, tek toynaklılar) at
- (dil bilimi) ad, isim
Eylem
at
- atmak
Türkmence
Söyleniş
Ad
at
- (atgiller, tek toynaklılar) at
- (dil bilimi) ad, isim