Citations:haydamak

Hello, you have come here looking for the meaning of the word Citations:haydamak. In DICTIOUS you will not only get to know all the dictionary meanings for the word Citations:haydamak, but we will also tell you about its etymology, its characteristics and you will know how to say Citations:haydamak in singular and plural. Everything you need to know about the word Citations:haydamak you have here. The definition of the word Citations:haydamak will help you to be more precise and correct when speaking or writing your texts. Knowing the definition ofCitations:haydamak, as well as those of other words, enriches your vocabulary and provides you with more and better linguistic resources.

Turkish citations of haydamak

  • 2004 Hüseyin Rasim Güler, Bulgaristan Türkleri'nin Rumeli Türküleri
    Bizim yoldan geçerken Taksiyi yavaş hayda
While you are passing through our road drive the taxi slowly.
  • 2001 Safiye Erol, Ciğerdelen
    Çakır gözlü sarışın bir şoför tam hareket edeceği sırada öte yandan manda sürüsü haydayan bir köylü göründü.
  • 1981 Nimetullah Hafız, Bulgaristan'da Türk Edebiyatı Antolojisi - 2. cilt
    Muayenehanenin yanından geçerken Zeliha ablayı indirip bıraktı ve kendisi arabayı kooperatif avlusuna doğru haydadı.
While he was passing by the consulting room he let sister Zeliha down and he drove the car towards the yard of cooperative.
  • 1976 Hasan İzzettin Dinamo, Koyun Baba
    Son keçileri haydayarak yola doğru koşmağa başladı.
  • (mention-only) 2002 Amir Ali Rastrow, Turkish-English-Persian Dictionary
    haydamak drive on (animals)
  • (mention-only) 1978 Erman Artun, Tekirdağ Folklor Araştırması - 1. cilt
    Hayda : Araba sürmek
    Hayda To drive a car
  • (mention-only) 1930 İbrahim Alâettin Gövsa, Yeni Türk lûgati
    haydamak Hayvan sürüp akın etmek, hayhuy ile hücum etmek, arabayı, bindiği atı sesle, kamçı ile sürüp yürütmek, dahlamak
  • (mention-only) TDK's (Turkish Language Association's) Güncel Türkçe Sözlük (Up-to-date Turkish Dictionary)
    haydamak (-i) hlk. 1. Çifte koşulan hayvanı sürmek, dehlemek. 2. argo Kovmak, defetmek.