Inherited from Ottoman Turkish بوزق (bozuḳ)[1] or بوزوق (bozuḳ, “broken; bad”),[2] from Ottoman Turkish بوزمق (bozmaḳ, “to demolish, to take down, to destroy, to defeat, to rout”), from Proto-Turkic *buŕ- (“to demolish, to ruin”).[3] By surface analysis, boz- + -uk.
bozuk
present tense | ||||
---|---|---|---|---|
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (I am) | bozuğum | bozuk muyum? | bozuk değilim | bozuk değil miyim? |
sen (you are) | bozuksun | bozuk musun? | bozuk değilsin | bozuk değil misin? |
o (he/she/it is) | bozuk / bozuktur | bozuk mu? | bozuk değil | bozuk değil mi? |
biz (we are) | bozuğuz | bozuk muyuz? | bozuk değiliz | bozuk değil miyiz? |
siz (you are) | bozuksunuz | bozuk musunuz? | bozuk değilsiniz | bozuk değil misiniz? |
onlar (they are) | bozuk(lar) | bozuk(lar) mı? | bozuk değil(ler) | bozuk değiller mi? |
past tense | ||||
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (I was) | bozuktum | bozuk muydum? | bozuk değildim | bozuk değil miydim? |
sen (you were) | bozuktun | bozuk muydun? | bozuk değildin | bozuk değil miydin? |
o (he/she/it was) | bozuktu | bozuk muydu? | bozuk değildi | bozuk değil miydi? |
biz (we were) | bozuktuk | bozuk muyduk? | bozuk değildik | bozuk değil miydik? |
siz (you were) | bozuktunuz | bozuk muydunuz? | bozuk değildiniz | bozuk değil miydiniz? |
onlar (they were) | bozuktular | bozuk muydular? | bozuk değildi(ler) / değillerdi | bozuk değil miydiler? |
indirect past | ||||
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (I was) | bozukmuşum | bozuk muymuşum? | bozuk değilmişim | bozuk değil miymişim? |
sen (you were) | bozukmuşsun | bozuk muymuşsun? | bozuk değilmişsin | bozuk değil miymişsin? |
o (he/she/it was) | bozukmuş | bozuk muymuş? | bozuk değilmiş | bozuk değil miymiş? |
biz (we were) | bozukmuşuz | bozuk muymuşuz? | bozuk değilmişiz | bozuk değil miymişiz? |
siz (you were) | bozukmuşsunuz | bozuk muymuşsunuz? | bozuk değilmişsiniz | bozuk değil miymişsiniz? |
onlar (they were) | bozukmuşlar | bozuk muymuşlar? | bozuk değilmiş(ler) / değillermiş | bozuk değil miymişler? |
conditional | ||||
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (if I) | bozuksam | bozuk muysam? | bozuk değilsem | bozuk değil miysem? |
sen (if you) | bozuksan | bozuk muysan? | bozuk değilsen | bozuk değil miysen? |
o (if he/she/it) | bozuksa | bozuk muysa? | bozuk değilse | bozuk değil miyse? |
biz (if we) | bozuksak | bozuk muysak? | bozuk değilsek | bozuk değil miysek? |
siz (if you) | bozuksanız | bozuk muysanız? | bozuk değilseniz | bozuk değil miyseniz? |
onlar (if they) | bozuksalar | bozuk muysalar? | bozuk değilseler / değillerse | bozuk değil miyseler? |
bozuk (definite accusative bozuğu, plural bozuklar)