dalgalanmak

Hello, you have come here looking for the meaning of the word dalgalanmak. In DICTIOUS you will not only get to know all the dictionary meanings for the word dalgalanmak, but we will also tell you about its etymology, its characteristics and you will know how to say dalgalanmak in singular and plural. Everything you need to know about the word dalgalanmak you have here. The definition of the word dalgalanmak will help you to be more precise and correct when speaking or writing your texts. Knowing the definition ofdalgalanmak, as well as those of other words, enriches your vocabulary and provides you with more and better linguistic resources.

Turkish

Etymology

Inherited from Ottoman Turkish طالغه‌لانمق (dalgalanmak, “to undulate, ripple”), from dalga (“wave”).

Verb

dalgalanmak

  1. to undulate

Conjugation

Conjugation of dalgalanmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive dalgalanmak
impersonal participle imperfective dalgalanan
perfective dalgalanmış
prospective dalgalanacak
personal participle non-prospective dalgalandığım dalgalandığın dalgalandığı dalgalandığımız dalgalandığınız dalgalandıkları
prospective dalgalanacağım dalgalanacağın dalgalanacağı dalgalanacağımız dalgalanacağınız dalgalanacakları
verbal noun dalgalanma
way of doing dalgalanış
singular plural
1st person 2nd person 3rd person 1st person 2nd person 3rd person
ben sen o biz siz onlar
indicative present aorist dalgalanırım dalgalanırsın dalgalanır dalgalanırız dalgalanırsınız dalgalanırlar
imperfective dalgalanıyorum dalgalanıyorsun dalgalanıyor dalgalanıyoruz dalgalanıyorsunuz dalgalanıyorlar
past perfective dalgalandım dalgalandın dalgalandı dalgalandık dalgalandınız dalgalandılar
imperfective dalgalanıyordum dalgalanıyordun dalgalanıyordu dalgalanıyorduk dalgalanıyordunuz dalgalanıyorlardı (or dalgalanıyordular)
future dalgalanacağım dalgalanacaksın dalgalanacak dalgalanacağız dalgalanacaksınız dalgalanacaklar
future-in-the-past definite dalgalanacaktım dalgalanacaktın dalgalanacaktı dalgalanacaktık dalgalanacaktınız dalgalanacaklardı
indefinite dalgalanırdım dalgalanırdın dalgalanırdı dalgalanırdık dalgalanırdınız dalgalanırlardı
inferential perfective dalgalanmışım dalgalanmışsın dalgalanmış dalgalanmışız dalgalanmışsınız dalgalanmışlar
aorist dalgalanırmışım dalgalanırmışsın dalgalanırmış dalgalanırmışız dalgalanırmışsınız dalgalanırlarmış (or dalgalanırmışlar)
imperfective dalgalanıyormuşum dalgalanıyormuşsun dalgalanıyormuş dalgalanıyormuşuz dalgalanıyormuşsunuz dalgalanıyorlarmış
conditional simple dalgalansam dalgalansan dalgalansa dalgalansak dalgalansanız dalgalansalar
perfective dalgalansaydım dalgalansaydın dalgalansaydı dalgalansaydık dalgalansaydınız dalgalansaydılar
optative dalgalanayım dalgalanasın dalgalana dalgalanalım dalgalanasınız dalgalanalar
progressive dalgalanmaktayım dalgalanmaktasın dalgalanmakta dalgalanmaktayız dalgalanmaktasınız dalgalanmaktalar
necessitative dalgalanmalıyım dalgalanmalısın dalgalanmalı dalgalanmalıyız dalgalanmalısınız dalgalanmalılar
imperative dalgalan dalgalansın dalgalanın dalgalansınlar
Positive interrogative
singular plural
1st person 2nd person 3rd person 1st person 2nd person 3rd person
ben sen o biz siz onlar
indicative present aorist dalgalanır mıyım? dalgalanır mısın? dalgalanır mı? dalgalanır mıyız? dalgalanır mısınız? dalgalanırlar mı?
imperfective dalgalanıyor muyum? dalgalanıyor musun? dalgalanıyor mu? dalgalanıyor muyuz? dalgalanıyor musunuz? dalgalanıyorlar mı?
past perfective dalgalandım mı? dalgalandın mı? dalgalandı mı? dalgalandık mı? dalgalandınız mı? dalgalandılar mı?
imperfective dalgalanıyor muydum? dalgalanıyor muydun? dalgalanıyor muydu? dalgalanıyor muyduk? dalgalanıyor muydunuz? dalgalanıyorlar mıydı?
future dalgalanacak mıyım? dalgalanacak mısın? dalgalanacak mı? dalgalanacak mıyız? dalgalanacak mısınız? dalgalanacaklar mı?
inferential perfective dalgalanmış mıyım? dalgalanmış mısın? dalgalanmış mı? dalgalanmış mıyız? dalgalanmış mısınız? dalgalanmışlar mı?
aorist dalgalanır mıymışım? dalgalanır mıymışsın? dalgalanır mıymış? dalgalanır mıymışız? dalgalanır mıymışsınız? dalgalanırlar mıymış?
imperfective dalgalanıyor muymuşum? dalgalanıyor muymuşsun? dalgalanıyor muymuş? dalgalanıyor muymuşuz? dalgalanıyor muymuşsunuz? dalgalanıyorlar mıymış?
conditional simple dalgalansam mı? dalgalansan mı? dalgalansa mı? dalgalansak mı? dalgalansanız mı? dalgalansalar mı?
perfective dalgalansa mıydım? dalgalansa mıydın? dalgalansa mıydı? dalgalansa mıydık? dalgalansa mıydınız? dalgalansalar mıydı?
progressive dalgalanmakta mıyım? dalgalanmakta mısın? dalgalanmakta mı? dalgalanmakta mıyız? dalgalanmakta mısınız? dalgalanmaktalar mı?
necessitative dalgalanmalı mıyım? dalgalanmalı mısın? dalgalanmalı mı? dalgalanmalı mıyız? dalgalanmalı mısınız? dalgalanmalılar mı?
Negative declarative
infinitive dalgalanmamak
impersonal participle imperfective dalgalanmayan
perfective dalgalanmamış
prospective dalgalanmayacak
personal participle non-prospective dalgalanmadığım dalgalanmadığın dalgalanmadığı dalgalanmadığımız dalgalanmadığınız dalgalanmadıkları
prospective dalgalanmayacağım dalgalanmayacağın dalgalanmayacağı dalgalanmayacağımız dalgalanmayacağınız dalgalanmayacakları
verbal noun dalgalanmama
way of doing dalgalanmayış
singular plural
1st person 2nd person 3rd person 1st person 2nd person 3rd person
ben sen o biz siz onlar
indicative present aorist dalgalanmam dalgalanmazsın dalgalanmaz dalgalanmayız dalgalanmazsınız dalgalanmazlar
imperfective dalgalanmıyorum dalgalanmıyorsun dalgalanmıyor dalgalanmıyoruz dalgalanmıyorsunuz dalgalanmıyorlar
past perfective dalgalanmadım dalgalanmadın dalgalanmadı dalgalanmadık dalgalanmadınız dalgalanmadılar
imperfective dalgalanmıyordum dalgalanmıyordun dalgalanmıyordu dalgalanmıyorduk dalgalanmıyordunuz dalgalanmıyorlardı
future dalgalanmayacağım dalgalanmayacaksın dalgalanmayacak dalgalanmayacağız dalgalanmayacaksınız dalgalanmayacaklar
inferential perfective dalgalanmamışım dalgalanmamışsın dalgalanmamış dalgalanmamışız dalgalanmamışsınız dalgalanmamışlar
aorist dalgalanmazmışım dalgalanmazmışsın dalgalanmazmış dalgalanmazmışız dalgalanmazmışsınız dalgalanmazlarmış
imperfective dalgalanmıyormuşum dalgalanmıyormuşsun dalgalanmıyormuş dalgalanmıyormuşuz dalgalanmıyormuşsunuz dalgalanmıyorlarmış
conditional simple dalgalanmasam dalgalanmasan dalgalanmasa dalgalanmasak dalgalanmasanız dalgalanmasalar
perfective dalgalanmasaydım dalgalanmasaydın dalgalanmasaydı dalgalanmasaydık dalgalanmasaydınız dalgalanmasaydılar
optative dalgalanmayayım dalgalanmayasın dalgalanmaya dalgalanmayalım dalgalanmayasınız dalgalanmayalar
progressive dalgalanmamaktayım dalgalanmamaktasın dalgalanmamakta dalgalanmamaktayız dalgalanmamaktasınız dalgalanmamaktalar
necessitative dalgalanmamalıyım dalgalanmamalısın dalgalanmamalı dalgalanmamalıyız dalgalanmamalısınız dalgalanmamalılar
imperative dalgalanma dalgalanmasın dalgalanmayın dalgalanmasınlar
Negative interrogative
singular plural
1st person 2nd person 3rd person 1st person 2nd person 3rd person
ben sen o biz siz onlar
indicative present aorist dalgalanmaz mıyım? dalgalanmaz mısın? dalgalanmaz mı? dalgalanmaz mıyız? dalgalanmaz mısınız? dalgalanmazlar mı?
imperfective dalgalanmıyor muyum? dalgalanmıyor musun? dalgalanmıyor mu? dalgalanmıyor muyuz? dalgalanmıyor musunuz? dalgalanmıyorlar mı?
past perfective dalgalanmadım mı? dalgalanmadın mı? dalgalanmadı mı? dalgalanmadık mı? dalgalanmadınız mı? dalgalanmadılar mı?
imperfective dalgalanmıyor muydum? dalgalanmıyor muydun? dalgalanmıyor muydu? dalgalanmıyor muyduk? dalgalanmıyor muydunuz? dalgalanmıyorlar mıydı?
future dalgalanmayacak mıyım? dalgalanmayacak mısın? dalgalanmayacak mı? dalgalanmayacak mıyız? dalgalanmayacak mısınız? dalgalanmayacaklar mı?
inferential perfective dalgalanmamış mıyım? dalgalanmamış mısın? dalgalanmamış mı? dalgalanmamış mıyız? dalgalanmamış mısınız? dalgalanmamışlar mı?
aorist dalgalanmaz mıymışım? dalgalanmaz mıymışsın? dalgalanmaz mıymış? dalgalanmaz mıymışız? dalgalanmaz mıymışsınız? dalgalanmazlar mıymış?
imperfective dalgalanmıyor muymuşum? dalgalanmıyor muymuşsun? dalgalanmıyor muymuş? dalgalanmıyor muymuşuz? dalgalanmıyor muymuşsunuz? dalgalanmıyorlar mıymış?
conditional simple dalgalanmasam mı? dalgalanmasan mı? dalgalanmasa mı? dalgalanmasak mı? dalgalanmasanız mı? dalgalanmasalar mı?
perfective dalgalanmasa mıydım? dalgalanmasa mıydın? dalgalanmasa mıydı? dalgalanmasa mıydık? dalgalanmasa mıydınız? dalgalanmasalar mıydı?
progressive dalgalanmamakta mıyım? dalgalanmamakta mısın? dalgalanmamakta mı? dalgalanmamakta mıyız? dalgalanmamakta mısınız? dalgalanmamaktalar mı?
necessitative dalgalanmamalı mıyım? dalgalanmamalı mısın? dalgalanmamalı mı? dalgalanmamalı mıyız? dalgalanmamalı mısınız? dalgalanmamalılar mı?
Wikious
Boobota
Sagapedia