demek

Hello, you have come here looking for the meaning of the word demek. In DICTIOUS you will not only get to know all the dictionary meanings for the word demek, but we will also tell you about its etymology, its characteristics and you will know how to say demek in singular and plural. Everything you need to know about the word demek you have here. The definition of the word demek will help you to be more precise and correct when speaking or writing your texts. Knowing the definition ofdemek, as well as those of other words, enriches your vocabulary and provides you with more and better linguistic resources.
See also: demək

Crimean Tatar

Other scripts
Cyrillic демек
Roman

Etymology

Inherited from Proto-Turkic *tē- (to say, call)

Pronunciation

  • Hyphenation: de‧mek

Verb

demek

  1. to mean
    bu ne demek?what does it mean?
  2. to tell, to say

Conjugation

Conjugation of demek (Northern)
infinitive demek non-future participle degen
gerund deme future participle deyecek
repeated gerund1) deye way of doing dep
temporal gerund deyatırğanda
singular plural
first second third first second third
indicative present simple dermen dersiñ der dermiz dersiz derler
continuous deym deysiñ dey deymiz deysiñiz deyler
perfect degemen degesiñ degen degemiz degesiz degenler
past simple dedim dediñ dedi dedik dediñiz dediler
continuous deydim deydiñ deydi deydik deydiñiz deydiler
future decekmen deceksiñ decek decekmiz deceksiñiz decekler
conditional desem deseñ dese desek deseñiz deseler
optative deyim deysiñ dey deyik deysiz deyler
imperative de deyin

1)Only used for repeatings of a verb.

References

  • Mirjejev, V. A., Usejinov, S. M. (2002) Ukrajinsʹko-krymsʹkotatarsʹkyj slovnyk, Simferopol: Dolya, →ISBN
  • demek”, in Luğatçıq (in Russian)

Turkish

Etymology

From Ottoman Turkish دیمك (demek, to say), from Proto-Turkic *tē- (to say, call).

Pronunciation

  • Audio:(file)

Verb

demek (third-person singular simple present der)

  1. (transitive) to say
    Synonym: söylemek
    o ne dedi?what'd he say?
  2. (transitive, colloquial) to assume, to suppose
    Biz seçildik diyelim. Ne yapacağız?Suppose we got chosen. What will we do?
  3. (transitive, colloquial) to want, to desire
    Sabah gidelim diyoruzWe think we should go in the morning.
  4. (transitive) to call, name, dub
    Synonym: adlandırmak
    yeni oyunumuza "Uzaylıların Saldırısı" diyeceğiz.we will call our game "Invasion of the Aliens".

Usage notes

demek takes a literal sentence as its complement, contrasting with söylemek, which takes a subordinate clause. Compare,

  • Ahmet, ödevini yaptığını söyledi
  • Ahmet, "ödevimi yaptım" dedi

both of which mean "Ahmet said that he has done his homework".

Conjugation

Conjugation of demek
positive conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple derim dersin der deriz dersiniz derler
past dermişim dermişsin dermiş dermişiz dermişsiniz derlermiş
inferential derdim derdin derdi derdik derdiniz derlerdi
conditional dersem dersen derse dersek derseniz derlerse
continuous continuous simple diyorum diyorsun diyor diyoruz diyorsunuz diyorlar
past diyormuşum diyormuşsun diyormuş diyormuşuz diyormuşsunuz diyorlarmış
inferential diyordum diyordun diyordu diyorduk diyordunuz diyorlardı
conditional diyorsam diyorsan diyorsa diyorsak diyorsanız diyorlarsa
inferential inferential simple demişim demişsin demiş demişiz demişsiniz demişler
past demişmişim demişmişsin demişmiş demişmişiz demişmişsiniz demişlermiş
inferential demiştim demiştin demişti demiştik demiştiniz demişlerdi
conditional demişsem demişsen demişse demişsek demişseniz demişlerse
future future simple diyeceğim diyeceksin diyecek diyeceğiz diyeceksiniz diyecekler
past diyecekmişim diyecekmişsin diyecekmiş diyecekmişiz diyecekmişsiniz diyeceklermiş
inferential diyecektim diyecektin diyecekti diyecektik diyecektiniz diyeceklerdi
conditional diyeceksem diyeceksen diyecekse diyeceksek diyecekseniz diyeceklerse
progressive progressive simple demekteyim demektesin demekte demekteyiz demektesiniz demekteler
past demekteymişim demekteymişsin demekteymiş demekteymişiz demekteymişsiniz demektelermiş
inferential demekteydim demekteydin demekteydi demekteydik demekteydiniz demektelerdi
conditional demekteysem demekteysen demekteyse demekteysek demekteyseniz demektelerse
necessitative necessitative simple demeliyim demelisin demeli demeliyiz demelisiniz demeliler
past demeliymişim demeliymişsin demeliymiş demeliymişiz demeliymişsiniz demelilermiş
inferential demeliydim demeliydin demeliydi demeliydik demeliydiniz demelilerdi
conditional demeliysem demeliysen demeliyse demeliysek demeliyseniz demelilerse
past past simple dedim dedin dedi dedik dediniz dediler
conditional dediysem dediysen dediyse dediysek dediyseniz dedilerse
conditional conditional simple desem desen dese desek deseniz deseler
past deseymişim deseymişsin deseymiş deseymişiz deseymişsiniz deselermiş
inferential deseydim deseydin deseydi deseydik deseydiniz deselerdi
optative diyeyim diyesin diye diyelim diyesiniz diyeler
imperative imperative regular de desin diyin desinler
formal diyiniz diyiniz
informal desene desenize
infinitive demek
verbal noun deme
impersonal participle imperfective diyen
perfective demiş
prospective diyecek
personal participle non-prospective dediğim dediğin dediği dediğimiz dediğiniz dedikleri
prospective diyeceğim diyeceğin diyeceği diyeceğimiz diyeceğiniz diyecekleri
temporal adverb temporal adverb simple derken1
specific diyince
"and" diyip
"since" diyeli
"until" diyesiye
"as long as" dedikçe
modal adverb modal adverb simple diyerek
reduplicated diye diye
"as if" dercesine1
negative conjugation
negative conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple demem demezsin demez demeyiz demezsiniz demezler
past demezmişim demezmişsin demezmiş demezmişiz demezmişsiniz demezlermiş
inferential demezdim demezdin demezdi demezdik demezdiniz demezlerdi
conditional demezsem demezsen demezse demezsek demezseniz demezlerse
continuous continuous simple demiyorum demiyorsun demiyor demiyoruz demiyorsunuz demiyorlar
past demiyormuşum demiyormuşsun demiyormuş demiyormuşuz demiyormuşsunuz demiyorlarmış
inferential demiyordum demiyordun demiyordu demiyorduk demiyordunuz demiyorlardı
conditional demiyorsam demiyorsan demiyorsa demiyorsak demiyorsanız demiyorlarsa
inferential inferential simple dememişim dememişsin dememiş dememişiz dememişsiniz dememişler
past dememişmişim dememişmişsin dememişmiş dememişmişiz dememişmişsiniz dememişlermiş
inferential dememiştim dememiştin dememişti dememiştik dememiştiniz dememişlerdi
conditional dememişsem dememişsen dememişse dememişsek dememişseniz dememişlerse
future future simple demeyeceğim demeyeceksin demeyecek demeyeceğiz demeyeceksiniz demeyecekler
past demeyecekmişim demeyecekmişsin demeyecekmiş demeyecekmişiz demeyecekmişsiniz demeyeceklermiş
inferential demeyecektim demeyecektin demeyecekti demeyecektik demeyecektiniz demeyeceklerdi
conditional demeyeceksem demeyeceksen demeyecekse demeyeceksek demeyecekseniz demeyeceklerse
progressive progressive simple dememekteyim dememektesin dememekte dememekteyiz dememektesiniz dememekteler
past dememekteymişim dememekteymişsin dememekteymiş dememekteymişiz dememekteymişsiniz dememektelermiş
inferential dememekteydim dememekteydin dememekteydi dememekteydik dememekteydiniz dememektelerdi
conditional dememekteysem dememekteysen dememekteyse dememekteysek dememekteyseniz dememektelerse
necessitative necessitative simple dememeliyim dememelisin dememeli dememeliyiz dememelisiniz dememeliler
past dememeliymişim dememeliymişsin dememeliymiş dememeliymişiz dememeliymişsiniz dememelilermiş
inferential dememeliydim dememeliydin dememeliydi dememeliydik dememeliydiniz dememelilerdi
conditional dememeliysem dememeliysen dememeliyse dememeliysek dememeliyseniz dememelilerse
past past simple demedim demedin demedi demedik demediniz demediler
conditional demediysem demediysen demediyse demediysek demediyseniz demedilerse
conditional conditional simple demesem demesen demese demesek demeseniz demeseler
past demeseymişim demeseymişsin demeseymiş demeseymişiz demeseymişsiniz demeselermiş
inferential demeseydim demeseydin demeseydi demeseydik demeseydiniz demeselerdi
optative demeyeyim demeyesin demeye demeyelim demeyesiniz demeyeler
imperative imperative regular deme demesin demeyin demesinler
formal demeyiniz demeyiniz
informal demesene demesenize
infinitive dememek
verbal noun dememe
impersonal participle imperfective demeyen
perfective dememiş
prospective demeyecek
personal participle non-prospective demediğim demediğin demediği demediğimiz demediğiniz demedikleri
prospective demeyeceğim demeyeceğin demeyeceği demeyeceğimiz demeyeceğiniz demeyecekleri
temporal adverb temporal adverb simple demezken1
specific demeyince
"and" demeyip
"since" demeyeli
"until" demeyesiye
"as long as" demedikçe
modal adverb modal adverb simple demeyerek
reduplicated demeye demeye
"as if" demezcesine1
potential conjugation
potential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple diyebilirim diyebilirsin diyebilir diyebiliriz diyebilirsiniz diyebilirler
past diyebilirmişim diyebilirmişsin diyebilirmiş diyebilirmişiz diyebilirmişsiniz diyebilirlermiş
inferential diyebilirdim diyebilirdin diyebilirdi diyebilirdik diyebilirdiniz diyebilirlerdi
conditional diyebilirsem diyebilirsen diyebilirse diyebilirsek diyebilirseniz diyebilirlerse
continuous continuous simple diyebiliyorum diyebiliyorsun diyebiliyor diyebiliyoruz diyebiliyorsunuz diyebiliyorlar
past diyebiliyormuşum diyebiliyormuşsun diyebiliyormuş diyebiliyormuşuz diyebiliyormuşsunuz diyebiliyorlarmış
inferential diyebiliyordum diyebiliyordun diyebiliyordu diyebiliyorduk diyebiliyordunuz diyebiliyorlardı
conditional diyebiliyorsam diyebiliyorsan diyebiliyorsa diyebiliyorsak diyebiliyorsanız diyebiliyorlarsa
inferential inferential simple diyebilmişim diyebilmişsin diyebilmiş diyebilmişiz diyebilmişsiniz diyebilmişler
past diyebilmişmişim diyebilmişmişsin diyebilmişmiş diyebilmişmişiz diyebilmişmişsiniz diyebilmişlermiş
inferential diyebilmiştim diyebilmiştin diyebilmişti diyebilmiştik diyebilmiştiniz diyebilmişlerdi
conditional diyebilmişsem diyebilmişsen diyebilmişse diyebilmişsek diyebilmişseniz diyebilmişlerse
future future simple diyebileceğim diyebileceksin diyebilecek diyebileceğiz diyebileceksiniz diyebilecekler
past diyebilecekmişim diyebilecekmişsin diyebilecekmiş diyebilecekmişiz diyebilecekmişsiniz diyebileceklermiş
inferential diyebilecektim diyebilecektin diyebilecekti diyebilecektik diyebilecektiniz diyebileceklerdi
conditional diyebileceksem diyebileceksen diyebilecekse diyebileceksek diyebilecekseniz diyebileceklerse
progressive progressive simple diyebilmekteyim diyebilmektesin diyebilmekte diyebilmekteyiz diyebilmektesiniz diyebilmekteler
past diyebilmekteymişim diyebilmekteymişsin diyebilmekteymiş diyebilmekteymişiz diyebilmekteymişsiniz diyebilmektelermiş
inferential diyebilmekteydim diyebilmekteydin diyebilmekteydi diyebilmekteydik diyebilmekteydiniz diyebilmektelerdi
conditional diyebilmekteysem diyebilmekteysen diyebilmekteyse diyebilmekteysek diyebilmekteyseniz diyebilmektelerse
necessitative necessitative simple diyebilmeliyim diyebilmelisin diyebilmeli diyebilmeliyiz diyebilmelisiniz diyebilmeliler
past diyebilmeliymişim diyebilmeliymişsin diyebilmeliymiş diyebilmeliymişiz diyebilmeliymişsiniz diyebilmelilermiş
inferential diyebilmeliydim diyebilmeliydin diyebilmeliydi diyebilmeliydik diyebilmeliydiniz diyebilmelilerdi
conditional diyebilmeliysem diyebilmeliysen diyebilmeliyse diyebilmeliysek diyebilmeliyseniz diyebilmelilerse
past past simple diyebildim diyebildin diyebildi diyebildik diyebildiniz diyebildiler
conditional diyebildiysem diyebildiysen diyebildiyse diyebildiysek diyebildiyseniz diyebildilerse
conditional conditional simple diyebilsem diyebilsen diyebilse diyebilsek diyebilseniz diyebilseler
past diyebilseymişim diyebilseymişsin diyebilseymiş diyebilseymişiz diyebilseymişsiniz diyebilselermiş
inferential diyebilseydim diyebilseydin diyebilseydi diyebilseydik diyebilseydiniz diyebilselerdi
optative diyebileyim diyebilesin diyebile diyebilelim diyebilesiniz diyebileler
imperative imperative regular diyebil diyebilsin diyebilin diyebilsinler
formal diyebiliniz diyebiliniz
informal diyebilsene diyebilsenize
infinitive diyebilmek
verbal noun diyebilme
impersonal participle imperfective diyebilen
perfective diyebilmiş
prospective diyebilecek
personal participle non-prospective diyebildiğim diyebildiğin diyebildiği diyebildiğimiz diyebildiğiniz diyebildikleri
prospective diyebileceğim diyebileceğin diyebileceği diyebileceğimiz diyebileceğiniz diyebilecekleri
temporal adverb temporal adverb simple diyebilirken1
specific diyebilince
"and" diyebilip
"since" diyebileli
"until" diyebilesiye
"as long as" diyebildikçe
modal adverb modal adverb simple diyebilerek
reduplicated diyebile diyebile
"as if" diyebilircesine1
impotential conjugation
impotential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple diyemem diyemezsin diyemez diyemeyiz diyemezsiniz diyemezler
past diyemezmişim diyemezmişsin diyemezmiş diyemezmişiz diyemezmişsiniz diyemezlermiş
inferential diyemezdim diyemezdin diyemezdi diyemezdik diyemezdiniz diyemezlerdi
conditional diyemezsem diyemezsen diyemezse diyemezsek diyemezseniz diyemezlerse
continuous continuous simple diyemiyorum diyemiyorsun diyemiyor diyemiyoruz diyemiyorsunuz diyemiyorlar
past diyemiyormuşum diyemiyormuşsun diyemiyormuş diyemiyormuşuz diyemiyormuşsunuz diyemiyorlarmış
inferential diyemiyordum diyemiyordun diyemiyordu diyemiyorduk diyemiyordunuz diyemiyorlardı
conditional diyemiyorsam diyemiyorsan diyemiyorsa diyemiyorsak diyemiyorsanız diyemiyorlarsa
inferential inferential simple diyememişim diyememişsin diyememiş diyememişiz diyememişsiniz diyememişler
past diyememişmişim diyememişmişsin diyememişmiş diyememişmişiz diyememişmişsiniz diyememişlermiş
inferential diyememiştim diyememiştin diyememişti diyememiştik diyememiştiniz diyememişlerdi
conditional diyememişsem diyememişsen diyememişse diyememişsek diyememişseniz diyememişlerse
future future simple diyemeyeceğim diyemeyeceksin diyemeyecek diyemeyeceğiz diyemeyeceksiniz diyemeyecekler
past diyemeyecekmişim diyemeyecekmişsin diyemeyecekmiş diyemeyecekmişiz diyemeyecekmişsiniz diyemeyeceklermiş
inferential diyemeyecektim diyemeyecektin diyemeyecekti diyemeyecektik diyemeyecektiniz diyemeyeceklerdi
conditional diyemeyeceksem diyemeyeceksen diyemeyecekse diyemeyeceksek diyemeyecekseniz diyemeyeceklerse
progressive progressive simple diyememekteyim diyememektesin diyememekte diyememekteyiz diyememektesiniz diyememekteler
past diyememekteymişim diyememekteymişsin diyememekteymiş diyememekteymişiz diyememekteymişsiniz diyememektelermiş
inferential diyememekteydim diyememekteydin diyememekteydi diyememekteydik diyememekteydiniz diyememektelerdi
conditional diyememekteysem diyememekteysen diyememekteyse diyememekteysek diyememekteyseniz diyememektelerse
necessitative necessitative simple diyememeliyim diyememelisin diyememeli diyememeliyiz diyememelisiniz diyememeliler
past diyememeliymişim diyememeliymişsin diyememeliymiş diyememeliymişiz diyememeliymişsiniz diyememelilermiş
inferential diyememeliydim diyememeliydin diyememeliydi diyememeliydik diyememeliydiniz diyememelilerdi
conditional diyememeliysem diyememeliysen diyememeliyse diyememeliysek diyememeliyseniz diyememelilerse
past past simple diyemedim diyemedin diyemedi diyemedik diyemediniz diyemediler
conditional diyemediysem diyemediysen diyemediyse diyemediysek diyemediyseniz diyemedilerse
conditional conditional simple diyemesem diyemesen diyemese diyemesek diyemeseniz diyemeseler
past diyemeseymişim diyemeseymişsin diyemeseymiş diyemeseymişiz diyemeseymişsiniz diyemeselermiş
inferential diyemeseydim diyemeseydin diyemeseydi diyemeseydik diyemeseydiniz diyemeselerdi
optative diyemeyeyim diyemeyesin diyemeye diyemeyelim diyemeyesiniz diyemeyeler
imperative imperative regular diyeme diyemesin diyemeyin diyemesinler
formal diyemeyiniz diyemeyiniz
informal diyemesene diyemesenize
infinitive diyememek
verbal noun diyememe
impersonal participle imperfective diyemeyen
perfective diyememiş
prospective diyemeyecek
personal participle non-prospective diyemediğim diyemediğin diyemediği diyemediğimiz diyemediğiniz diyemedikleri
prospective diyemeyeceğim diyemeyeceğin diyemeyeceği diyemeyeceğimiz diyemeyeceğiniz diyemeyecekleri
temporal adverb temporal adverb simple diyemezken1
specific diyemeyince
"and" diyemeyip
"since" diyemeyeli
"until" diyemeyesiye
"as long as" diyemedikçe
modal adverb modal adverb simple diyemeyerek
reduplicated diyemeye diyemeye
"as if" diyemezcesine1

1 The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.

Derived terms

Adjective

demek

  1. (transitive) to mean
    bu ne demektir?what does this mean?

Usage notes

Only used predicatively

Adverb

demek

  1. so, that is to say
    Demek bizimle geliyorsun.
    So you're coming with us.

References

  • Turkish: A Comprehensive Grammar, 2005, →ISBN