Compound of geri (“back, behind, backwards”) + kalmış (“left, stayed”, adjectival participle of kalmak), literally “stayed or left behind, stunted”.
geri kalmış
present tense | ||||
---|---|---|---|---|
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (I am) | geri kalmışım | geri kalmış mıyım? | geri kalmış değilim | geri kalmış değil miyim? |
sen (you are) | geri kalmışsın | geri kalmış mısın? | geri kalmış değilsin | geri kalmış değil misin? |
o (he/she/it is) | geri kalmış / geri kalmıştır | geri kalmış mı? | geri kalmış değil | geri kalmış değil mi? |
biz (we are) | geri kalmışız | geri kalmış mıyız? | geri kalmış değiliz | geri kalmış değil miyiz? |
siz (you are) | geri kalmışsınız | geri kalmış mısınız? | geri kalmış değilsiniz | geri kalmış değil misiniz? |
onlar (they are) | geri kalmış(lar) | geri kalmış(lar) mı? | geri kalmış değil(ler) | geri kalmış değiller mi? |
past tense | ||||
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (I was) | geri kalmıştım | geri kalmış mıydım? | geri kalmış değildim | geri kalmış değil miydim? |
sen (you were) | geri kalmıştın | geri kalmış mıydın? | geri kalmış değildin | geri kalmış değil miydin? |
o (he/she/it was) | geri kalmıştı | geri kalmış mıydı? | geri kalmış değildi | geri kalmış değil miydi? |
biz (we were) | geri kalmıştık | geri kalmış mıydık? | geri kalmış değildik | geri kalmış değil miydik? |
siz (you were) | geri kalmıştınız | geri kalmış mıydınız? | geri kalmış değildiniz | geri kalmış değil miydiniz? |
onlar (they were) | geri kalmıştılar | geri kalmış mıydılar? | geri kalmış değildi(ler) / değillerdi | geri kalmış değil miydiler? |
indirect past | ||||
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (I was) | geri kalmışmışım | geri kalmış mıymışım? | geri kalmış değilmişim | geri kalmış değil miymişim? |
sen (you were) | geri kalmışmışsın | geri kalmış mıymışsın? | geri kalmış değilmişsin | geri kalmış değil miymişsin? |
o (he/she/it was) | geri kalmışmış | geri kalmış mıymış? | geri kalmış değilmiş | geri kalmış değil miymiş? |
biz (we were) | geri kalmışmışız | geri kalmış mıymışız? | geri kalmış değilmişiz | geri kalmış değil miymişiz? |
siz (you were) | geri kalmışmışsınız | geri kalmış mıymışsınız? | geri kalmış değilmişsiniz | geri kalmış değil miymişsiniz? |
onlar (they were) | geri kalmışmışlar | geri kalmış mıymışlar? | geri kalmış değilmiş(ler) / değillermiş | geri kalmış değil miymişler? |
conditional | ||||
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (if I) | geri kalmışsam | geri kalmış mıysam? | geri kalmış değilsem | geri kalmış değil miysem? |
sen (if you) | geri kalmışsan | geri kalmış mıysan? | geri kalmış değilsen | geri kalmış değil miysen? |
o (if he/she/it) | geri kalmışsa | geri kalmış mıysa? | geri kalmış değilse | geri kalmış değil miyse? |
biz (if we) | geri kalmışsak | geri kalmış mıysak? | geri kalmış değilsek | geri kalmış değil miysek? |
siz (if you) | geri kalmışsanız | geri kalmış mıysanız? | geri kalmış değilseniz | geri kalmış değil miyseniz? |
onlar (if they) | geri kalmışsalar | geri kalmış mıysalar? | geri kalmış değilseler / değillerse | geri kalmış değil miyseler? |