From Ottoman Turkish صارقق (ṣarḳıḳ, “pendulous, hanging loosely”),[1] from Ottoman Turkish صارقمق (ṣarḳmaḳ, “to hang loosely, to drop or lag astern”), from Proto-Turkic *sark- (“to hang loosely, to swing, to drip”),[2][3] morphologically sark- + -ık.
sarkık
present tense | ||||
---|---|---|---|---|
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (I am) | sarkığım | sarkık mıyım? | sarkık değilim | sarkık değil miyim? |
sen (you are) | sarkıksın | sarkık mısın? | sarkık değilsin | sarkık değil misin? |
o (he/she/it is) | sarkık / sarkıktır | sarkık mı? | sarkık değil | sarkık değil mi? |
biz (we are) | sarkığız | sarkık mıyız? | sarkık değiliz | sarkık değil miyiz? |
siz (you are) | sarkıksınız | sarkık mısınız? | sarkık değilsiniz | sarkık değil misiniz? |
onlar (they are) | sarkık(lar) | sarkık(lar) mı? | sarkık değil(ler) | sarkık değiller mi? |
past tense | ||||
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (I was) | sarkıktım | sarkık mıydım? | sarkık değildim | sarkık değil miydim? |
sen (you were) | sarkıktın | sarkık mıydın? | sarkık değildin | sarkık değil miydin? |
o (he/she/it was) | sarkıktı | sarkık mıydı? | sarkık değildi | sarkık değil miydi? |
biz (we were) | sarkıktık | sarkık mıydık? | sarkık değildik | sarkık değil miydik? |
siz (you were) | sarkıktınız | sarkık mıydınız? | sarkık değildiniz | sarkık değil miydiniz? |
onlar (they were) | sarkıktılar | sarkık mıydılar? | sarkık değildi(ler) / değillerdi | sarkık değil miydiler? |
indirect past | ||||
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (I was) | sarkıkmışım | sarkık mıymışım? | sarkık değilmişim | sarkık değil miymişim? |
sen (you were) | sarkıkmışsın | sarkık mıymışsın? | sarkık değilmişsin | sarkık değil miymişsin? |
o (he/she/it was) | sarkıkmış | sarkık mıymış? | sarkık değilmiş | sarkık değil miymiş? |
biz (we were) | sarkıkmışız | sarkık mıymışız? | sarkık değilmişiz | sarkık değil miymişiz? |
siz (you were) | sarkıkmışsınız | sarkık mıymışsınız? | sarkık değilmişsiniz | sarkık değil miymişsiniz? |
onlar (they were) | sarkıkmışlar | sarkık mıymışlar? | sarkık değilmiş(ler) / değillermiş | sarkık değil miymişler? |
conditional | ||||
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (if I) | sarkıksam | sarkık mıysam? | sarkık değilsem | sarkık değil miysem? |
sen (if you) | sarkıksan | sarkık mıysan? | sarkık değilsen | sarkık değil miysen? |
o (if he/she/it) | sarkıksa | sarkık mıysa? | sarkık değilse | sarkık değil miyse? |
biz (if we) | sarkıksak | sarkık mıysak? | sarkık değilsek | sarkık değil miysek? |
siz (if you) | sarkıksanız | sarkık mıysanız? | sarkık değilseniz | sarkık değil miyseniz? |
onlar (if they) | sarkıksalar | sarkık mıysalar? | sarkık değilseler / değillerse | sarkık değil miyseler? |