satılık

Hello, you have come here looking for the meaning of the word satılık. In DICTIOUS you will not only get to know all the dictionary meanings for the word satılık, but we will also tell you about its etymology, its characteristics and you will know how to say satılık in singular and plural. Everything you need to know about the word satılık you have here. The definition of the word satılık will help you to be more precise and correct when speaking or writing your texts. Knowing the definition ofsatılık, as well as those of other words, enriches your vocabulary and provides you with more and better linguistic resources.

Turkish

Etymology

From Ottoman Turkish صاتیلق (satılık, “something for sale”). Compare satmak (“to sell”), both ultimately from Proto-Turkic *sat- (“to sell”).

Pronunciation

  • IPA(key): /sa.tɯˈlɯk/
  • Hyphenation: sa‧tı‧lık

Adjective

satılık

  1. for sale
    Bu ev satılık.
    This house is for sale.
predicative forms of satılık
present tense
positive,
declarative 		positive,
interrogative 		negative,
declarative 		negative,
interrogative
ben (I am) satılığım satılık mıyım? satılık değilim satılık değil miyim?
sen (you are) satılıksın satılık mısın? satılık değilsin satılık değil misin?
o (he/she/it is) satılık / satılıktır satılık mı? satılık değil satılık değil mi?
biz (we are) satılığız satılık mıyız? satılık değiliz satılık değil miyiz?
siz (you are) satılıksınız satılık mısınız? satılık değilsiniz satılık değil misiniz?
onlar (they are) satılık(lar) satılık(lar) mı? satılık değil(ler) satılık değiller mi?
past tense
positive,
declarative 		positive,
interrogative 		negative,
declarative 		negative,
interrogative
ben (I was) satılıktım satılık mıydım? satılık değildim satılık değil miydim?
sen (you were) satılıktın satılık mıydın? satılık değildin satılık değil miydin?
o (he/she/it was) satılıktı satılık mıydı? satılık değildi satılık değil miydi?
biz (we were) satılıktık satılık mıydık? satılık değildik satılık değil miydik?
siz (you were) satılıktınız satılık mıydınız? satılık değildiniz satılık değil miydiniz?
onlar (they were) satılıktılar satılık mıydılar? satılık değildi(ler) / değillerdi satılık değil miydiler?
indirect past
positive,
declarative 		positive,
interrogative 		negative,
declarative 		negative,
interrogative
ben (I was) satılıkmışım satılık mıymışım? satılık değilmişim satılık değil miymişim?
sen (you were) satılıkmışsın satılık mıymışsın? satılık değilmişsin satılık değil miymişsin?
o (he/she/it was) satılıkmış satılık mıymış? satılık değilmiş satılık değil miymiş?
biz (we were) satılıkmışız satılık mıymışız? satılık değilmişiz satılık değil miymişiz?
siz (you were) satılıkmışsınız satılık mıymışsınız? satılık değilmişsiniz satılık değil miymişsiniz?
onlar (they were) satılıkmışlar satılık mıymışlar? satılık değilmiş(ler) / değillermiş satılık değil miymişler?
conditional
positive,
declarative 		positive,
interrogative 		negative,
declarative 		negative,
interrogative
ben (if I) satılıksam satılık mıysam? satılık değilsem satılık değil miysem?
sen (if you) satılıksan satılık mıysan? satılık değilsen satılık değil miysen?
o (if he/she/it) satılıksa satılık mıysa? satılık değilse satılık değil miyse?
biz (if we) satılıksak satılık mıysak? satılık değilsek satılık değil miysek?
siz (if you) satılıksanız satılık mıysanız? satılık değilseniz satılık değil miyseniz?
onlar (if they) satılıksalar satılık mıysalar? satılık değilseler / değillerse satılık değil miyseler?
Wikious
Boobota
Sagapedia