a‧lım alım (belirtme hâli alımı, çoğulu alımlar) çalım, gurur, kurum çekicilik O ne eda, o ne alım, o ne çalım! — H. R. Gürpınar (ticaret) alma işi alım adının...
A‧lım Alım (belirtme hâli Alım'ı), çoğulu Alımlar Çekim mânâsında bir soyadı. Haraç, vergi mânâsında bir soyadı. Alım adının çekimi Alım'ca, Alım'ken, Alım'la...
alışveriş ticaret alım, satım alım satımca, alım satımcı, alım satımcık, alım satımken, alım satımla, alım satımlı, alım satımsa, alım satımsız Türk Dil...
alım çalım (belirtme hâli alım çalımı, çoğulu alım çalımlar) [1] gösteriş, çekici hareket...
böcek, altın çağ, altın iş, altın kakma, altın kesmek, altın köstebek, altın madalya, altın madeni, altın oran, altın sarısı, altın rengi, altın sarısı...
alım satım ofisi (belirtme hâli alım satım ofisini, çoğulu alım satım ofileri) [1] Alım satım bürosu...
dış alım (belirtme hâli dış alımı, çoğulu dış alımlar) [1] İthalat Türk Dil Kurumuna göre "dış alım" maddesi...
çekimi al bayrak, al al, al al olmak, al gülüm ver gülüm, al sancak, al takke ver külah, başına vur elinden ekmeğini al, eline vur ekmeğini ağzından al çeviriler...
para alım satımı (belirtme hâli para alım satımını, çoğulu para alım satımları) [1] Para değişimi Türk Dil Kurumuna göre "para alım satımı" maddesi...
alım satım bürosu (belirtme hâli alım satım bürosunu, çoğulu alım satım büroları) alış veriş işlerinin yapıldığı veya düzenlendiği şube, yer Türk Dil...