Plagiat

Merhaba, buraya Plagiat kelimesinin anlamını aramaya geldiniz. DICTIOUS'da Plagiat kelimesinin tüm sözlük anlamlarını bulmakla kalmayacak, aynı zamanda etimolojisini, özelliklerini ve Plagiat kelimesinin tekil ve çoğul olarak nasıl söylendiğini de öğreneceksiniz. Plagiat kelimesi hakkında bilmeniz gereken her şey burada. Plagiat kelimesinin tanımı, konuşurken veya metinlerinizi yazarken daha kesin ve doğru olmanıza yardımcı olacaktır. XXX'in ve diğer kelimelerin tanımını bilmek, kelime dağarcığınızı zenginleştirir ve size daha fazla ve daha iyi dilsel kaynaklar sağlar.

Almanca

Köken

Fransızca 18. asırda plagiat kelimesinden alıntı olup o da Latince plagium (insan hırsızlığı, ruhların satışı) ve plagiārius (insan hırsızı, ruh satıcısı) kelimeinden gelir; bu kelimenin altında yatan kelime de Grekçe plágios (dürüst olmayan, sinsi, gizli) kelimesidir.[1]

Söyleniş

  • IPA(anahtar): plaˈɡi̯aːt
  • (dosya)
  • Kafiyeler: -aːt
  • Heceleme: Pla‧gi‧at

Plagiat n (tamlayan hâli Plagiats, çoğulu Plagiate)

  1. (hukuk) çalıntı, intihâl
    „Am Mittwoch der vergangenen Woche berichtete die »Süddeutsche Zeitung«, dass der Bremer Rechtswissenschaftler Andreas Fischer-Lescano Guttenbergs Arbeit einer Prüfung unterzogen habe, mit dem Ergebnis: stellenweise »ein dreistes Plagiat«.“ — Geçen hafta Çarşamba günü, "Süddeutsche Zeitung", Bremen hukuk bilgini Andreas Fischer-Lescano'nun Guttenberg'in çalışmasını incelediğini ve bunun sonucunda yer yer "küstah bir intihâl" olduğunu bildirdi.[2]
    Der Plagiarius ist ein Preis für das frechste Plagiat und wird jährlich einmal in Frankfurt vergeben. — Plagiarius, en küstah intihâl için bir mükâfattır ve Frankfurt'ta senede bir defa verilir.
    Das Werk dieses Wissenschaftlers ist ein Plagiat. — Bu bilim insanının çalışması bir intihâldir.
  2. (medya) çalıntı eser
    „Das Plagiat stand nun für immer zwischen ihm und der Welt wie eine dünne Wand aus Glas, sichtbar nur für ihn.“ — İntihâl, artık onunla Dünya arasında, yalnızca onun görebildiği ince bir cam duvar gibi sonsuza kadar duruyordu.[3]
    „Es gibt keine Erklärung dafür, warum das Motiv ein Plagiat der ersten französischen Marke aus dem Jahr 1846 war.“ — Motifin neden 1846'daki ilk Fransız pulunun intihâli olduğuna dair bir açıklama yok.[4]
    „Darum auch hat dieses schlechte Plagiat die Wiener nicht wenig gekränkt.“ — Bu yüzden bu kötü intihâl Viyanalıları az rahatsız etmedi.[5]
    Der Plagiarius ist ein Preis für das frechste Plagiat und wird jährlich einmal in Frankfurt vergeben. — Plagiarius, en küstah intihâl için bir mükâfattır ve Frankfurt'ta senede bir defa verilir.
    Das Werk dieses Wissenschaftlers ist ein Plagiat. — Bu bilim insanının çalışması bir intihâldir.

Eş anlamlılar

Alt kavramlar

Kelime birliktelikleri

Türetilmiş kavramlar

Kaynakça

  1. Friedrich Kluge, Elmar Seebold tarafından hazırlanmış „Etymologisches Wörterbuch der deutschen Sprache“ (Almancanın etimolojik sözlüğü). 24. gözden geçirilmiş ve genişletilmiş baskısı. Walter de Gruyter, Berlin/New York 2001, ISBN 978-3-11-017473-1, DNB 965096742, kelime: „Plagiat“, sayfa 706..
  2. Thomas Darnstädt und andere (2011). Doktor der Reserve.. Seite 20-29, Zitat Seite 20 f.
  3. Pascal Mercier (1997). Perlmanns Schweigen – Roman, 289.
  4. Björn Berge (2018). Atlas der verschwundenen Länder – Weltgeschichte in 50 Briefmarken, 25. Norwegisches Original 2016.
  5. Ludwig Hillenbrandt (1965). Mit einer Träne im Knopfloch – Kleine Sittengeschichte des Witzes, 125.

Ek okumalar