Terror

Ayrıca bakınız: terror

Almanca

Ad

Terror e (tamlayan hâli Terrors, çoğulu yok)

sistematik olarak uzun süre dehşet ve korku yayarak başkalarının gözünü korkutmak ve nihayetinde onlara hükmetmek, baskı uygulamak

devam edegelen, baskı yapan tartışma/hava

Söyleniş

IPA^(anahtar):

Heceleme

Heceleme: Ter‧ror, çoğulsuz

Alt kavramlar

Bombenterror

Islamisten-Terror, Psychoterror, Telefonterror

Örnekler

Terroristen benutzen Terror als Mittel zur Erzwingung ihrer politischen Ziele.

Teröristler, terörü politik hedeflerine varmak için bir vasıta olarak kullanırlar.

„Dieser Einwand kursierte, seit der Terror des Pariser Wohlfahrtsausschusses viele deutsche Schriftsteller und Gelehrte über ihre eigene Courage hatte so erschrecken lassen, dass sie auch mental wieder zu jener Ordnung zurückkehrten, die von ihnen politisch ohnehin nie infrage gestellt worden war.“

Bu itiraz, Paris Refah Komitesi'nin terörü birçok Alman yazar ve akademisyeni kendi cesaretinden dolayı korktuğu zamandan beri

dolaşarak onları zihnî olarak da hiçbir zaman sorgulamadıkları düzene döndürdü.

„Gerhard Baum als Bundesinnenminister bewies, dass die Herausforderung durch den Terror keinen Freibrief für den Abbau von Bürgerrechten rechtfertigte.“

İç işleri bakanı olarak Gerhard Baum, terörün meydan okumasının vatandaşlık haklarının kısıtlanmak için bir gerekçe olarak görünmesi gerekmediğini gösterdi.

Wenn ich meine Hausübungen nicht bringe, üben meine Lehrer Terror auf mich aus.

Ev ödevimi getirmediğimde hocalarım bana baskı uygular.

Bei uns zu Hause herrscht der reinste Terror, seit meine Schwester unseren Eltern den Krieg erklärt hat.

Kız kardeşim/Ablam ebeveynimize harp ilan ettiğinden beri evimizde terör hâkim.