aylaklık (belirtme hâli aylaklığı, çoğulu aylaklıklar) aylak olma durumu, işsizlik, avarelik Çalışmaktan yorulunca böyle geçici aylaklıklarla dinleniyorum...
aylaklık etmek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi aylaklık eder) boşdurmak, boşoturmak, işsiz güçsüz dolaşmak, çalışmamak çeviriler Türk Dil Kurumuna...
joutilaisuus (belirtme hâli joutilaisuusu, çoğulu joutilaisuuslar) aylaklık, işsizlik, avarelik...
arte di Michelaccio dişil ad [1] kaldırım mühendisliği, boş gezenin boş kalfası olma, aylaklık arte...
avarelik (belirtme hâli avareliği, çoğulu avarelikler) işsizlik, başıboşluk, aylaklık Onun avareliğinin ne büyük bir verimliliğe gebe olduğunu anaca sezdiğinden...
haylaz bir çocuktu. - S. F. Abasıyanık çalışma gücü varken çalışmayan, aylaklık eden, yaramaz çeviriler Türk Dil Kurumuna göre "haylaz" maddesi Arapça...
altına etmek acemilik etmek, akıl etmek, aşüftelik etmek, ayırt etmek, aylaklık etmek, bahis etmek, bahsetmek, bahşetmek, baş etmek, derdest etmek, devalüe...
yapma): altına etme acemilik etme, akıl etme, aşüftelik etme, ayırt etme, aylaklık etme, bahis etme, bahsetme, bahşetme, baş etme, derdest etme, devalüe etme...
etmemek acemilik etmemek, akıl etmemek, aşüftelik etmemek, ayırt etmemek, aylaklık etmemek, bahis etmemek, bahsetmemek, bahşetmemek, baş etmemek, derdest...