Merhaba, buraya
kütük kelimesinin anlamını aramaya geldiniz. DICTIOUS'da
kütük kelimesinin tüm sözlük anlamlarını bulmakla kalmayacak, aynı zamanda etimolojisini, özelliklerini ve
kütük kelimesinin tekil ve çoğul olarak nasıl söylendiğini de öğreneceksiniz.
kütük kelimesi hakkında bilmeniz gereken her şey burada.
kütük kelimesinin tanımı, konuşurken veya metinlerinizi yazarken daha kesin ve doğru olmanıza yardımcı olacaktır. XXX'in ve diğer kelimelerin tanımını bilmek, kelime dağarcığınızı zenginleştirir ve size daha fazla ve daha iyi dilsel kaynaklar sağlar.
Türkçe
Ad
kütük (belirtme hâli kütüğü, çoğulu kütükler)
kütük -ğü
- (ahşap) kalın ağaç gövdesi
- kesilmiş ağaç gövdesi
- Kenara iri zeytin kütükleri istif edilmişti. - R. H. Karay
- Bir köşe başında, yüksekçe bir kütüğün üstüne oturmuş biri nal dövüyordu. - Y. Kemal
- kesimden sonra ağaç gövdesinin toprakta kalan bölümü
- Çamlıkları yarıyoruz, ağaçların kütüklerinden atlıyoruz, ne bir köy ne bir ses var. - M. Ş. Esendal
- asma fidanı
- Kütüklerin üstündeki koruklara otlar tırmanan bahçeyi bir daha geçiyoruz. - F. R. Atay
- resmî kayıt defteri, ana defter
- nüfus kütüğü
- (bilişim) bir arada işlenen ve birbirleriyle ilgili olan kayıtların tümü
- (madencilik) kütük demir
- görgüsüz, kaba kimse
- Biraz sonra bizim kütük, kanepenin üstüne oturmuş, ayaklarıyla yerdeki yaprakları eziyordu. - H. E. Adıvar
Deyimler
- sel ağzından kütük kapmak
- sel önünden kütük kapmak
Kaynakça
Çeviriler
Atasözleri
- Akan çay her zaman kütük getirmez
- Çubuk kırılır, çıt der; kütük kırılır, küt der
Çağatayca
Ad
- kesilmiş, ana defteri
Gagavuzca
Ad
kütük
- (ahşap) kütük
Köken
- Eski Türkçe kütük
Kaynakça
- Etymological Dictionaries - Andras Rajki
- KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.