gayri günlerde oruç tutarım. — R. N. Güntekin oruç tutmak eyleminin çekimi oruç tutmamak, oruç yemek tutmak oruç açmak, oruç bozmak oruç tutmak Türk Dil Kurumuna...
olmak, oruç açmak, oruç bozmak, oruç tutmak oruçken, oruçla, oruçlu, oruçsa, oruçsuz iftar, imsak, sahur, seher oruç Vikipedi'de oruç Vikisöz'de oruç...
ye‧me‧mek oruç yememek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi oruç yemez) Oruç tutmak oruç yememek eyleminin çekimi oruç yemek yememek oruç yedirmemek, oruç yeyivermemek...
ye‧mek oruç yemek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi oruç yer) Oruç tutmamak oruç yemek eyleminin çekimi oruç tutmak, oruç yememek yemek oruç yedirmek...
Yolculukla ilgili olan [2] Savaşla ilgili olan [3] Yolcu olduğundan, oruç tutmak ve namaz kılmak zorunda olmayan kimse [1] Arapça Türk Dil Kurumuna göre...
daha niyetli, üstünlük en niyetli) [1] Niyeti olan, niyet eden. [2] Oruç tutmakta olan (kimse). [1] "En kuşkulu insanlar çoğu zaman en kötü niyetliler...
'''fast''' as you can. quickly rapidly speedily swiftly slowly fast [1] oruç tutmak [2] perhiz yapmak [1] Muslims '''fast''' during Ramadan. (Proto-Cermence):...
keşler oruç tutmak için içi afyon dolu kapsülleri sahur vakti yutarlarmış. Öğlene doğru kapsüller midede patlar ve etkisini gösterirmiş. Böylece hem oruç tutmuş...
her biri. İslâm'ın şartı adının çekimi İslâm, şart kelime-i şehâdet, namaz kılmak, zekât vermek, hacca gitmek, oruç tutmak Vikipedi'de İslâm'ın şartı...