practice

14. yy. Bkz. practise

• /ˈpraktəs/ /ˈpræktəs/
• IPA^(anahtar): /ˈpɹæktɪs/

• Sesteş sözcükler: practise
• Heceleme: prac.tice

practice (çoğulu practices)

1. pratik, uygulama
   • He practiced every day at home. (O, evde her gün uygulama yaptı.)

1. deneme

1. alıştırma, talim

1. idman, egzersiz

1. tatbikat

1. (ticaret) mesleğin yapılması

1. kılgı

1. teamül

1. avukatlık

1. el alışkanlığı

1. implementasyon

1. alışık

1. usul

1. alışkanlık

1. eylem

practice

1. (bir maharet, yetenek v.b.'ni geliştirmek için) çalışmak, pratik yapmak, egzersiz yapmak.

1. pratik yapmak.
   • Behind every brilliant performance there were countless hours of practice and preparation.

1. alıştırma yapmak

1. uygulamak
   • I see no reason why I shouldn't put it into practice. (Onu niçin uygulamamam gerektiğinin sebebini anlamıyorum.)

1. tatbik etmek

1. gerçekleştirmek, implementasyon

1. çalışmak
   • I have to practice the piano every day. (Ben her gün piyano çalışmak zorundayım.)

1. yapmak
   • Tom showed up late to practice yesterday. (Tom dün pratik yapmak için geç geldi)

1. etmek

1. entrika çevirmek, dolap çevirmek

1. adet edinmek, alışkanlık haline getirmek

• practise

• abstention, refrain, ignorance, neglect, cease, forget, halt, stop

• rehearsal, drill, exercise, training, workout, custom, habit, routine, wont, wone, fashion, pattern, trick, way, dry