Merhaba, buraya
program kelimesinin anlamını aramaya geldiniz. DICTIOUS'da
program kelimesinin tüm sözlük anlamlarını bulmakla kalmayacak, aynı zamanda etimolojisini, özelliklerini ve
program kelimesinin tekil ve çoğul olarak nasıl söylendiğini de öğreneceksiniz.
program kelimesi hakkında bilmeniz gereken her şey burada.
program kelimesinin tanımı, konuşurken veya metinlerinizi yazarken daha kesin ve doğru olmanıza yardımcı olacaktır. XXX'in ve diğer kelimelerin tanımını bilmek, kelime dağarcığınızı zenginleştirir ve size daha fazla ve daha iyi dilsel kaynaklar sağlar.
Türkçe
Köken
Fransızca programme.
Söyleniş
Ad
program (belirtme hâli programı, çoğulu programlar)
- belirli şartlara ve düzene göre yapılması öngörülen işlemlerin bütünü
- Ne yapacaksa yapmadan kurar hatta programını yanındakilere de söylerdi. — Ö. Seyfettin
- gezi, gösteri, tören v.s.'nin öngörülen ayrıntılarını gösteren basılı kâğıt
- eş anlamlısı: izlence
- (bilişim) bilgisayara bir işlemi yaptırmak için yazılan komutlar dizisi
- (eğitim bilimi) yapılacak bir işin bölümlerini, bölümlerin sırasını ve zamanını gösteren tasarı
- eş anlamlısı: yetişek
- (medya) radyo ve televizyonda sunulan, haber, müzik, eğlence gibi kendi başına bir bütün oluşturan yayınlardan her biri
- (öğretim) okullarda, haftanın belli günlerinde, belli saatlerde verilecek dersleri gösteren çizelge
- (politika) siyasi partinin, toplumsal örgütün veya hükûmetin açıkladığı ana prensiplerin tamamı
Çekimleme
Türetilmiş kavramlar
Çeviriler
bilgisayar için yazılan komutlar dizisi
öngörülen işlemlerin bütünü
Kaynakça
Ek okumalar
İngilizce
Farklı yazılışlar
Köken
Fransızca programme, Geç Latince programma (“beyanname]], bildiri, ferman”), Grekçe πρόγραμμα (prógramma, “ferman, yazılı not”), o da προγράφω (prográphō, “„Bir kamu haberi olarak belirttim“”), o da πρό (pró, “evvel”) (pró (pró, “evvel”)) + -γράφω (gráphō, “yazarım (fiil)”) (-gráphō (gráphō, “yazarım (fiil)”))].
Ad
program (çoğulu programs)
- program; plânlanmış bir sıra faaliyet.
- Our program for today’s exercise class includes swimming and jogging. — Bugünkü alıştırma dersimizin programı yüzme ve joggingdir.
- program; bir temsil ya da oyun hakkında bilgi veren broşür.
- The program consisted of ads for restaurants and the credits of everyone connected with the play. — Bu program, restoranlar için reklâm ve oyunla alakalı herkesin isimlerinin zikredilmesinden ibaretti.
- program; radyo ya da televizyonda yayınlanan bir şov veya başka bir yayın.
- eş anlamlısı: playbill
- Tonight’s program was hosted by Johnny Carson. — Bu gecenin programına Johnny Carson ev sahipliği yaptı.
- (bilişim) bilgisayar programı
- eş anlamlısı: application
- The program runs on both Linux and Microsoft Windows. — Bu program hem Linux, hem de Microsoft Windows ile çalışır.
- (mecaz) Bir iş için kullanılan metot veya zihniyet. (bilhassa "get with the program" deyimiyle)
- Ellis: Come on, John, why don’t you get with the program and tell him where the detonators are? – Ellis: Haydi, John, niye programa uyup patlayıcıların nerede olduğunu ona söylemiyorsun?
Söyleniş
Kelime birliktelikleri
Türetilmiş kavramlar
Eylem
program
- (geçişli) programlamak
- He programmed the DVR to record his favorite show. — Video kaydedicisini en sevdiği şovu kaydetmek üzere programladı.
- (geçişli) programlamak, yazılımlamak
- I programmed a small game as a demonstration. — Küçük bir oyunu ispatlama için programladım.
- (geçişli) bir olayın nasıl olacağını programlamak.
- Mary will program Tuesday’s festivities. — Mary, Salı'daki kutlamaları plânlayacak.
- (geçişli) otomatik olarak belli şekilde hareket etmek.
- The lab rat was programmed to press the lever when the bell rang. — Laboratuvar sıçanı, zil çalınca manivelaya basmak üzere programlanmıştı.
Söyleniş
Kaynakça
Ek okumalar
İsveççe
Köken
Eski Yunanca πρόγραμμα (prógramma) sözcüğünden.
Söyleniş
Ad
program n
- program
Çekimleme
Ek okumalar
Norveççe
Söyleniş
Ad
program n
- program
Ek okumalar