بعث

Merhaba, buraya بعث kelimesinin anlamını aramaya geldiniz. DICTIOUS'da بعث kelimesinin tüm sözlük anlamlarını bulmakla kalmayacak, aynı zamanda etimolojisini, özelliklerini ve بعث kelimesinin tekil ve çoğul olarak nasıl söylendiğini de öğreneceksiniz. بعث kelimesi hakkında bilmeniz gereken her şey burada. بعث kelimesinin tanımı, konuşurken veya metinlerinizi yazarken daha kesin ve doğru olmanıza yardımcı olacaktır. XXX'in ve diğer kelimelerin tanımını bilmek, kelime dağarcığınızı zenginleştirir ve size daha fazla ve daha iyi dilsel kaynaklar sağlar.

Arapça

Köken 1

Söyleniş

بَعْث (baʿs̱e

  1. diriltme
  2. gönderme

Çekimleme

Köken 2

ب ع ث(b-ʿ-s̱)

Söyleniş

Eylem

بَعَثَ (baʿas̱e) I, geniş zaman يَبْعَثُ‎‎ (yebʿas̱ü)

  1. diriltmek
    eş anlamlısı: أَحْيَا(ʾaḥyā)
    zıt anlamlısı: أَمَات(ʾemāt)
    • M.S. 609–632, Kur'an, 2:259
      فَأَمَاتَهُ اللَّهُ مِائَةَ عَامٍ ثُمَّ بَعَثَهُ – Bunun üzerine Allah onu yüz yıl ölü bıraktı, sonra onu diriltti.
  2. göndermek
    eş anlamlısı: أَرْسَلَ(ʾarsele)
    • M.S. 609–632, Kur'an, 4:35
      وَإِنْ خِفْتُمْ شِقَاقَ بَيْنِهِمَا فَابْعَثُوا حَكَمًا مِنْ أَهْلِهِ وَحَكَمًا مِنْ أَهْلِهَا – Eğer karıkoca arasının açılmasından endişeye düşerseniz bir hakem erkeğin tarafından, bir hakem de kadının ailesinden kendilerine gönderin. Bu arabulucu hakemler gerçekten barıştırmak isterlerse, Allah karıkoca arasındaki dargınlık yerine geçim verir. Şüphesiz ki Allah hakkıyla bilendir, her şeyin aslından haberdardır.
    • M.S. 609–632, Kur'an, 62:2
      هُوَ ٱلَّذِي بَعَثَ فِي ٱلۡأُمِّيِّـۧنَ رَسُولٗا مِّنۡهُمۡ يَتۡلُواْ عَلَيۡهِمۡ ءَايَٰتِهِۦ وَيُزَكِّيهِمۡ وَيُعَلِّمُهُمُ ٱلۡكِتَٰبَ وَٱلۡحِكۡمَةَ وَإِن كَانُواْ مِن قَبۡلُ لَفِي ضَلَٰلٖ مُّبِينٖ. – O'dur ki ümmîler içinde, kendilerinden olan ve onlara Allah'ın âyetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber gönderdi. Hâlbuki onlar, önceden apaçık bir dalâlet içindeydiler.
  3. kaldırmak
  4. kışkırtmak, teşvik etmek
    • جرجي زيدان<tr:Jurjī Zaydān>, a. 1914 شَجَرَة الدُّرّ, sayfa 99 , Hindawi Foundation
      "فَيَنْبَغِي أَنْ نَسْأَلَهُ عَمَّا بَعَثَهُ عَلَى ذٰلِكَ، لَعَلَّ لَهُ عُذْرًا."
  5. uyanmak

Çekimleme

Osmanlı Türkçesi

Köken

Arapça بَعْث(baʿs̱) sözcüğünden.

Söyleniş

بعث (ba's)

  1. ba's

Çekimleme