From Turkish nasıl (“how”), from Ottoman Turkish نصل, ناصل (nasıl).
nasıl
From Ottoman Turkish نصل, ناصل (nasıl), analyzable as ne + asıl. Maybe related to Turkmen nähili (“how”).
nasıl
simple present | singular | plural |
---|---|---|
ben (I am) | nasılım | nasıllarım* |
sen (you are) | nasılsın | nasıllarsın* |
o (he/she/it is) | nasıl / nasıldır | nasıllar* / nasıllardır* |
biz (we are) | nasılız | nasıllarız |
siz (you are) | nasılsınız | nasıllarsınız |
onlar (they are) | nasıllar | nasıllardır |
simple past | singular | plural |
ben (I was) | nasıldım | nasıllardım* |
sen (you were) | nasıldın | nasıllardın* |
o (he/she/it was) | nasıldı | nasıllardı* |
biz (we were) | nasıldık | nasıllardık |
siz (you were) | nasıldınız | nasıllardınız |
onlar (they were) | nasıldılar | nasıllardı |
indirect / unwitnessed past | singular | plural |
ben (I was) | nasılmışım | nasıllarmışım* |
sen (you were) | nasılmışsın | nasıllarmışsın* |
o (he/she/it was) | nasılmış | nasıllarmış* |
biz (we were) | nasılmışız | nasıllarmışız |
siz (you were) | nasılmışsınız | nasıllarmışsınız |
onlar (they were) | nasılmışlar | nasıllarmış |
*Not used, but perhaps rarely - chiefly grammatical formations.
Note: Plural forms are not used with adjectives. |