çalmak

Merhaba, buraya çalmak kelimesinin anlamını aramaya geldiniz. DICTIOUS'da çalmak kelimesinin tüm sözlük anlamlarını bulmakla kalmayacak, aynı zamanda etimolojisini, özelliklerini ve çalmak kelimesinin tekil ve çoğul olarak nasıl söylendiğini de öğreneceksiniz. çalmak kelimesi hakkında bilmeniz gereken her şey burada. çalmak kelimesinin tanımı, konuşurken veya metinlerinizi yazarken daha kesin ve doğru olmanıza yardımcı olacaktır. XXX'in ve diğer kelimelerin tanımını bilmek, kelime dağarcığınızı zenginleştirir ve size daha fazla ve daha iyi dilsel kaynaklar sağlar.

Türkçe

Eylem

çalmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi çalar)

  1. (kriminoloji) başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak
    İngiliz cephesinden at kaçırıp bize satan bedeviler dönüşlerinde bizim atlarımızı çalıp İngilizlere satarlardı. - F. R. Atay
  2. vurarak veya sürterek ses çıkartmak
    Bir yandan mızıka istiklal havasını çalıyordu. - R. E. Ünaydın
  3. (müzik) bir müziği dinlemeyi sağlayan aleti çalıştırmak
    Fevkalade zekidir, iyi dans eder, piyano çalar, tenis oynar, ata biner, avcıdır, kayakçıdır. - R. H. Karay
  4. ses çıkarmak, ses vermek
    Hafif hafif ıslıklar çalan sesi eski keskinliğini kaybetmiştir. - R. N. Güntekin
  5. atmak, çarpmak, vurmak
  6. üzerine sürmek
    Ekmeğin üzerine yağ çaldı.
  7. bozmak, zarar vermek
  8. kumaşın bir parçasını kesmek
  9. madeni oymak, kalemle işlemek
  10. benzemek, andırmak
    Geniş alınlı, kırmızıya çalar, kahverengi saçlı, altın dişli tuhaf bir delikanlı gülümsedi. - S. F. Abasıyanık
  11. zamanı boşa harcatmak, ziyan edilmesine yol açmak
  12. süpürmek, temizlemek
    Tozu çalmak.

Deyimler

Çeviriler

Kaynakça

Eski Türkçe

Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.

Eylem

yere çalmak
vurmak
yenmek

Türkmence

Eylem

çalmak

çalmak (müzik aleti)
sürmek, çalmak

Kaynakça