Merhaba, buraya reich kelimesinin anlamını aramaya geldiniz. DICTIOUS'da reich kelimesinin tüm sözlük anlamlarını bulmakla kalmayacak, aynı zamanda etimolojisini, özelliklerini ve reich kelimesinin tekil ve çoğul olarak nasıl söylendiğini de öğreneceksiniz. reich kelimesi hakkında bilmeniz gereken her şey burada. reich kelimesinin tanımı, konuşurken veya metinlerinizi yazarken daha kesin ve doğru olmanıza yardımcı olacaktır. XXX'in ve diğer kelimelerin tanımını bilmek, kelime dağarcığınızı zenginleştirir ve size daha fazla ve daha iyi dilsel kaynaklar sağlar.
Korallenriffe sind reich an Lebewesen. — Mercan resifleri canlılar açısından zengindir.
Dieses Jahr gibt es eine nicht besonders reiche Weinernte. — Bu yıl özellikle zengin bir şarap hasadı yok.
Der Inselstaat Madagaskar ist berühmt für seine Artenvielfalt, reich an Rohstoffen und fruchtbarem Boden. — Ada devleti Madagaskar, biyolojik çeşitliliği, hammadde bakımından zengin ve mümbit toprağıyla meşhurdur.[2]
Das Buch ist reich bebildert. — Kitap bol resimlendirilmiş.
Aus der Backstube von Anne Schultes kommen nicht nur zu Ostern reich verzierte Gebäckstücke. — Anne Schultes'un fırını yalnızca Paskalya'da zengin bir şekilde dekore edilmiş hamur işleri üretmiyor.[3]
Bill Gates ist ein reicher Mann. — Bill Gates zengin bir adamdır.
Durch Spekulation reich werden zu wollen ist einfach die falsche Idee. — Spekülasyon yoluyla zengin olmaya çalışmak tamamen yanlış bir fikirdir.[4]
Während reiche Menschen schon einmal herausstellen, was sie besitzen, tun das weniger vermögende natürlicherweise nur ungern. — Zengin insanlar genellikle sahip oldukları şeyleri sergilerken, daha az varlıklı olanlar tabii olarak bunu yapmakta isteksizdirler.[5]
Die Kluft zwischen armen und reichen Kommunen wird immer größer, moniert der Deutsche Städtetag. — Alman Şehirler Birliği, fakir ve zengin belediyeler arasındaki uçurumun giderek büyüdüğünü belirtiyor.[6]
In Deutschland wird das Vermögen des 'reichsten' Prozent statistisch nicht erfasst. Man vermutet aber, dass dieses oberste Hundertstel rund ein Drittel des gesamten Volksvermögens besitzt. — Almanya'da en zengin yüzdenin serveti istatistikî olarak kayıt altına alınmıyor. Ancak bu ilk yüz kişinin toplam millî servetin yaklaşık üçte birine sahip olduğu farzediliyor.[7]
Nirgends leben so viele Milliardäre wie in Peking. Selfmademen sind die wenigsten unter ihnen: Reich wird man in China am besten, in dem man mit der KP mauschelt. — Hiçbir yerde Pekin'deki kadar çok milyarder yaşamıyor. Bunların çok azı kendi kendini yetiştirmiş adamlardan oluşuyor: Çin'de zengin olmanın en iyi yolu Komünist Parti ile flört etmektir.[8]
„Die 46-Jährige, die in Angola auch «Prinzessin» genannt wird, gilt bis heute als reichste Frau Afrikas.“ — Angola'da “prenses” olarak da zikredilen 46 yaşındaki kadın, hâlâ Afrika'nın en zengin kadını olarak kabul ediliyor.[9]