Inherited from Ottoman Turkish آجقلو (acıḳlu, “grieved, sorrowful, mourning”)[1] (alternatively; آجقلی (acıḳlı)[2]), from Ottoman Turkish آجق (acıḳ, “grief, sorrow, mourning”), from Ottoman Turkish آجیقمق (acımaḳ, “to pity, to feel for, to grudge, to regret, to hurt, to give pain”), from Proto-Turkic *ačï- (“to pity, have compassion”).[3][4] By surface analysis, acı- + -k + -li.
acıklı
present tense | ||||
---|---|---|---|---|
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (I am) | acıklıyım | acıklı mıyım? | acıklı değilim | acıklı değil miyim? |
sen (you are) | acıklısın | acıklı mısın? | acıklı değilsin | acıklı değil misin? |
o (he/she/it is) | acıklı / acıklıdır | acıklı mı? | acıklı değil | acıklı değil mi? |
biz (we are) | acıklıyız | acıklı mıyız? | acıklı değiliz | acıklı değil miyiz? |
siz (you are) | acıklısınız | acıklı mısınız? | acıklı değilsiniz | acıklı değil misiniz? |
onlar (they are) | acıklı(lar) | acıklı(lar) mı? | acıklı değil(ler) | acıklı değiller mi? |
past tense | ||||
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (I was) | acıklıydım | acıklı mıydım? | acıklı değildim | acıklı değil miydim? |
sen (you were) | acıklıydın | acıklı mıydın? | acıklı değildin | acıklı değil miydin? |
o (he/she/it was) | acıklıydı | acıklı mıydı? | acıklı değildi | acıklı değil miydi? |
biz (we were) | acıklıydık | acıklı mıydık? | acıklı değildik | acıklı değil miydik? |
siz (you were) | acıklıydınız | acıklı mıydınız? | acıklı değildiniz | acıklı değil miydiniz? |
onlar (they were) | acıklıydılar | acıklı mıydılar? | acıklı değildi(ler) / değillerdi | acıklı değil miydiler? |
indirect past | ||||
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (I was) | acıklıymışım | acıklı mıymışım? | acıklı değilmişim | acıklı değil miymişim? |
sen (you were) | acıklıymışsın | acıklı mıymışsın? | acıklı değilmişsin | acıklı değil miymişsin? |
o (he/she/it was) | acıklıymış | acıklı mıymış? | acıklı değilmiş | acıklı değil miymiş? |
biz (we were) | acıklıymışız | acıklı mıymışız? | acıklı değilmişiz | acıklı değil miymişiz? |
siz (you were) | acıklıymışsınız | acıklı mıymışsınız? | acıklı değilmişsiniz | acıklı değil miymişsiniz? |
onlar (they were) | acıklıymışlar | acıklı mıymışlar? | acıklı değilmiş(ler) / değillermiş | acıklı değil miymişler? |
conditional | ||||
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (if I) | acıklıysam | acıklı mıysam? | acıklı değilsem | acıklı değil miysem? |
sen (if you) | acıklıysan | acıklı mıysan? | acıklı değilsen | acıklı değil miysen? |
o (if he/she/it) | acıklıysa | acıklı mıysa? | acıklı değilse | acıklı değil miyse? |
biz (if we) | acıklıysak | acıklı mıysak? | acıklı değilsek | acıklı değil miysek? |
siz (if you) | acıklıysanız | acıklı mıysanız? | acıklı değilseniz | acıklı değil miyseniz? |
onlar (if they) | acıklıysalar | acıklı mıysalar? | acıklı değilseler / değillerse | acıklı değil miyseler? |