ağ

Ayrıca bakınız: .ag, AG, Ag, ag

IPA^(anahtar): /ˈɑː/,

Heceleme: ağ

ağ (belirtme hâli ağı, çoğulu ağlar)

ağ hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.

1. iplik, sicim, tel gibi ince şeylerden kafes şeklinde yapılmış örgü

   Balık ağı yırtılmış.}}

   Tenis ağı meydanın ortasına gerilmiş, müsabakaya hazırdı.

2. (avcılık) tuzak

   Genç kadın, balıkçıların kıymet vermediği ve balık ağında debelenen ya da hâlsiz düşmüş ve o balıkları teker teker kurtarıp denize attı.

   • Onu ağına düşmüş bir av gibi ne öldürdü, ne ondurdu. — S. Ayverdi
3. (bilişim) birden çok bilgisayarın birbirlerine bağlanmasıyla oluşan şebeke
4. (dokuma) kilot veya pantolonnun apış arasına gelen yeri
5. (haberleşme, ulaşım) haberleşme veya ulaşım gibi alanlarda ülkenin her yerine yaygınlaştırılmış şebeke

   Cumhuriyetin onuncu yılında ülkemiz demir ağlarla örülmüştü.

6. (spor) çaprazlama örgü ile yapılan ve kale direkleri arkasına gerilen örgü
7. (spor) oyun alanı ortadan ikiye bölen iple yapılmış örgü
8. (zooloji) örümcek gibi bâzı hayvanların salgılarıyla oluşturdukları örgü

• (dokuma): apışlık
• (spor): file, tor

• (bilişim, haberleşme, ulaşım): şebeke
• (spor, zooloji): örgü

• (bilişim, haberleşme): bilgisayar ağı, İnternet (İnternet ağı), genel ağ, uzak ağ, uzatma ağı, yakın ağ
• (spor): tenis ağı
• (tıp): sinir ağı
• (tuzak): balık ağı, balıkçı ağı
• (ulaşım): demiryolu ağı, otoyol ağı
• (zooloji): örümcek ağı

• Aşı pişiren yağ olur, gelinin yüzü ağ olur

• ağa bağlanmak, ağdan düşmek, ağ kurdu

• Türk Dil Kurumuna göre "ağ" maddesi

• Vikipedi'de ağ

• Heceleme: ağ

ağ

1. (renkler) ak, beyaz

ağ

1. (renkler) ak, beyaz

• KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.

• Heceleme: ağ

1. dam
2. müşebbek şeyler, şebike
3. nesc
4. (renkler) ak, beyaz

1. (renkler) ak, beyaz