Merhaba, buraya
ekmek kelimesinin anlamını aramaya geldiniz. DICTIOUS'da
ekmek kelimesinin tüm sözlük anlamlarını bulmakla kalmayacak, aynı zamanda etimolojisini, özelliklerini ve
ekmek kelimesinin tekil ve çoğul olarak nasıl söylendiğini de öğreneceksiniz.
ekmek kelimesi hakkında bilmeniz gereken her şey burada.
ekmek kelimesinin tanımı, konuşurken veya metinlerinizi yazarken daha kesin ve doğru olmanıza yardımcı olacaktır. XXX'in ve diğer kelimelerin tanımını bilmek, kelime dağarcığınızı zenginleştirir ve size daha fazla ve daha iyi dilsel kaynaklar sağlar.
Türkçe
Söyleniş
Köken
- Osmanlı Türkçesi اكمك, o da Eski Türkçe epmek (epmek), ötmek (ötmek) kelimelerinden gelmektedir.
Ad
ekmek (belirtme hâli ekmeği, çoğulu ekmekler)
- (hamur işleri, yiyecekler) tahıl unundan yapılmış hamurun fırında, saçda veya tandırda pişirilmesiyle yapılan yiyecek
- Odayı, tatlı, sıcak bir kızarmış ekmek kokusu bürümüş. — Y. Z. Ortaç
- (mecaz) (yalnızca tekil) insanın geçimini temin eden iş
- Biz iyi kötü tiyatroya bağlamışız ekmeğimizi. — N. Cumalı
- (halk ağzı, yiyecekler) (yalnızca tekil) aş, yemek
- Ekmeği bizde yiyelim mi? Allah ne verdiyse. — T. Buğra
Çekimleme
Eş anlamlılar
Üst kavramlar
Yan kavramlar
Alt kavramlar
ekmek çeşitleri
- arpa ekmeği,
- beyaz ekmek,
- buğday ekmeği,
- çavdar ekmeği,
- dürüm ekmeği,
- er ekmeği,
- ev ekmeği,
- gevrek ekmek,
- glüten ekmeği,
- halk ekmeği,
- köy ekmeği,
- mısır ekmeği,
- odun ekmeği,
- saç ekmeği,
- tandır ekmeği,
- tava ekmeği,
- tost ekmeği,
- yufka ekmeği,
- yulaf ekmeği
|
Atasözleri
Deyimler
hamur işleri, yiyecekler
- ekmek aslanın ağzında,
- ekmek çarpsın,
- ekmek elden su gölden,
- ekmek öpmek,
- ekmek parçası,
- ekmek peynir,
- ekmek yemek,
- ekmeğine göz koymak,
- ekmeğine yağ sürmek,
- ekmeğini kana doğramak,
- ekmeğini yemek,
- eli ekmek tutmak,
- üzerine tuz biber ekmek
|
mecaz
- bir lokma ekmek,
- ekmek düşmanı,
- ekmek kapısı,
- ekmek kaygısı,
- ekmek parası,
- ekmeğine göz koymak,
- ekmeğini yemek,
- ekmeğinden etmek,
- ekmeğinden olmak,
- ekmeğini çıkarmak,
- ekmeğini kazanmak,
- ekmeğini taştan çıkarmak,
- ekmeğiyle oynamak,
- ekmek peşinde koşmak,
- ekmek teknesi,
- ekmek yemek,
- tuz ekmek düşmanı,
- tuz ekmek hakkı
|
mecaz
- bir lokma ekmek,
- ekmek düşmanı,
- ekmek kapısı,
- ekmek kaygısı,
- ekmek parası,
- ekmeğine göz koymak,
- ekmeğini yemek,
- ekmeğinden etmek,
- ekmeğinden olmak,
- ekmeğini çıkarmak,
- ekmeğini kazanmak,
- ekmeğini taştan çıkarmak,
- ekmeğiyle oynamak,
- ekmek peşinde koşmak,
- ekmek teknesi,
- ekmek yemek,
- tuz ekmek düşmanı,
- tuz ekmek hakkı
|
Türetilmiş kavramlar
mecaz
- ekmek ağacı,
- ekmek ayvası,
- ekmek dilimi,
- ekmek dolması,
- ekmek kadayıfı,
- ekmek kavgası,
- ekmek kırıntısı,
- ekmek küfü,
- ekmek mayası,
- ekmek tahtası,
- ekmek tatlısı,
- ekmek ufağı
- ekmekçe,
- ekmekçi,
- ekmekçik,
- ekmekken,
- ekmekle,
- ekmekli,
- ekmekse,
- ekmeksi,
- ekmeksiz,
- ekmeküstü,
- kuşekmeği
|
Çeviriler
hamur işleri, yiyecekler
- Almanca: Brot (de) n
- Arapça: خُبْز (ar) e (ḫubz)
- Arnavutça: bukea (sq)
- Azerice: çörək (az), əppək (az)
- Bulgarca: хляб (bg) (hljab)
- Çekçe: chleba (cs), chléb (cs)
- Danca: brød (da)
- Ermenice: հաց (hy) (hacʿ)
- Ersya dili: кши (myv) ( kši )
- Eski* Esperanto: pano (eo)
- Estonca: leib (et)
- Felemenkçe: brood (nl)
- Fince: leipä (fi); eläminen (fi), toimeentulo (fi); ravinto (fi), ruoka (fi)
- Fransızca: pain (fr)
- Batı Frizce: brea (fy)
- Gürcüce: puri (ka) (puri)
- Hititçe: 𒉒 (NÍNDA)
- İbranice: לחם (he), פאן (he)
- İngilizce: bread (en), living (en), livelihood (en)
- İrlandaca: aran (ga)
- İspanyolca: pan (es)
- İsveççe: bröd (sv) n
- İtalyanca: pane (it)
- İzlandaca: brauð (is)
- Japonca: パン (ja) (pan)
- Karaçay-Balkarca: ötmek (krc)
- Kazakça: нан (kk) (nan)
- Kırgızca: нан (ky) (nan)
- Kürtçe: nan (ku)
- Laoca: ເຂົ້າຈີ່ (lo) (khao chī)
- Latince: panis (la)
- Lehçe: chleb (pl) e
- Letonca: maize (lv)
- Litvanca: duona (lt)
- Macarca: kenyér (hu)
- Mari dili: сыкыр (mhr) (səkər)
- Norveççe: brød (no) n
- Portekizce: pão (pt)
- Rumence: pâine (ro)
- Rusça: хлеб (ru) (hleb)
- Kiril: xлеб (sh), крух (sh)
- Latin: hljeb (sh), kruh (sh)
- Slovakça: chlieb (sk)
- Slovence: kruh (sl)
- Yukarı Sorbca: chleb (hsb)
- Svahili dili: mkate (sw)
- Kırım Tatarcası: ötmek (crh)
- Tuvaca: хлеб (tyv) (hläb)
- Eski Türkçe: epmek (otk) (epmek), ötmek (otk) (ötmek)
- Osmanlı Türkçesi: اكمك (ota)
- Türkmence: çörek (tk)
- Ukraynaca: хліб (uk) (hlib)
- Vepsçe: leib (vep)
- Vietnamca: bánh mi (vi)
- Modern Yunanca: ψωμί (el) n (psomí), άρτος (el) e (ártos)
|
Ek okumalar
Eylem
ekmek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi eker)
- -a/-e serpmek
- Yemeğe biber ekmek.
- -ı/-i toprağı ekip biçmek için kullanmak
- Ancak senede otuz dönüm ekebiliyor. — M. Ş. Esendal
- bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek
- (argo) birini uydurma bir sebeple bırakıp gitmek, savuşmak
- Lâle ile Günnur, kendilerini ektiğim için müthiş içerlemişler. — H. Taner
- (argo) parayı boşuna harcamak
- (argo) yarışta geçmek
- (mecaz) bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri hazırlamak
- Fesat tohumları ekenler kötü insanlardır.
Eş anlamlılar
Zıt anlamlılar
Atasözleri
Deyimler
Çeviriler
tohum atmak
- Almanca: bebauen (de), bestellen (de), bewirtschaften (de), säen (de), streuen (de)
- Fince: kylvää (fi), sirottaa (fi)
- İngilizce: sow (en), sprinkle (en)
- Karaçay-Balkarca: ötmek (krc)
- Tatarca: ikmäk (tt), ipi (tt)
- Kırım Tatarcası: ökmek (crh), ötmek (crh)
- Eski Türkçe: epmek (otk) (epmek), ötmek (otk) (ötmek)
- Osmanlı Türkçesi: اكمك (ota)
- Türkmence: çörek (tk), naan (tk)
|
Kaynakça
Gagavuzca
Köken
- Eski Türkçe ötmäk (ötmäk)
Söyleniş
Ad
ekmek
- (hamur işiler, yiyecekler) ekmek
Kaynakça
- Etymological Dictionaries - Andras Rajki
Türkmence
Söyleniş
Eylem
ekmek
- dağıtmak, işe yaramaz hâle getirmek, kırmak
- dikmek, ekmek
Kaynakça
- Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.