açmak
Merhaba, buraya açmak kelimesinin anlamını aramaya geldiniz. DICTIOUS'da açmak kelimesinin tüm sözlük anlamlarını bulmakla kalmayacak, aynı zamanda etimolojisini, özelliklerini ve açmak kelimesinin tekil ve çoğul olarak nasıl söylendiğini de öğreneceksiniz. açmak kelimesi hakkında bilmeniz gereken her şey burada. açmak kelimesinin tanımı, konuşurken veya metinlerinizi yazarken daha kesin ve doğru olmanıza yardımcı olacaktır. XXX'in ve diğer kelimelerin tanımını bilmek, kelime dağarcığınızı zenginleştirir ve size daha fazla ve daha iyi dilsel kaynaklar sağlar.
Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.
Türkçe
Köken
- Eski Türkçe açmak (açmak) (açma + -k).
Söyleniş
Eylem
açmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi açar)
- alanını genişletmek
- Hürriyet-i Ebediyye Abidesi'nin çevresini açmak için çalışıldı.
- alışverişi başlatmak
- Bakan, tütün piyasasını açtı.
- avunmak veya danışmak üzere söylemek, içini dökmek
- Size derdimi açmaya geldim. — F. R. Atay
- ayırmak, tahsis etmek
- Senin için üst katta bir oda açtık.
- beğenmek
- Burası beni açtı, çok beğendim.
- bir cihazı, bir düzeneği çalıştırmak
- Dönüş yolunda radyoyu açtık. — E. Şafak
- bir konu ile ilgili konuşmak
- bir kuruluşu, bir iş yerini işler duruma getirmek
- bir toplantıyı, etkinliği başlatmak
- bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek
- Kapıyı açıp içeri giriyorum. — A. Ağaoğlu
- bir şeyi, bir yeri oyarak veya kazarak çukur, delik oluşturmak
- birbirinden uzaklaştırmak
- Kollarını açtı.
- bulutların dağılmasıyla gökyüzü aydınlanmak
- Hava açtı.
- düğümü veya dolaşmış bir şeyi bu hâlden kurtarmak
- Yumağı açmak.
- düzenlemek, yapmak
- Üniversite giriş imtihanını kuralları okuduktan sonra açtılar.
- engeli kaldırmak
- Karla kapanan yolu açmak.
- ferahlık vermek
- güzel göstermek, yakışmak
- Bu renk odayı açtı.
- görünür hâle getirmek
- Kollarını, göğsünü açmış.
- poker, satranç v.s. oyunları başlatmak
- rengin koyuluğunu azaltmak
- Bu boyayı biraz daha açmalı.
- sarılmış, katlanmış, örtülmüş veya iliklenmiş olan şeyleri bu hâlden kurtarmak
- Kadın hamalı dışarı çıkardı, sonra çantasını açıp birkaç lira çıkardı. — M. Ş. Esendal
- savaşla almak
- sıkılganlığını, utangaçlığını gidermek
- Öğretmen sürekli konuşuyor, öğrenciyi açmak istiyordu.
- tıkalı bir şeyi bu hâlden kurtarmak
- Su borusunu açmak.
- yarmak
- Çıbanı açmak hastayı rahatlatır.
- (mecaz) geçit sağlamak
- İki oda arasına kapı açtık.
Çekimleme
açmak eyleminin çekimi
Eş anlamlar
- (savaşla almak): fethetmek
Zıt anlamlar
Alt kavramlar
açmak
Deyimler
Türetilmiş kavramlar
Çeviriler
açmak
|
Kaynakça
- Türk Dil Kurumuna göre "açmak" maddesi
Dış Bağlantılar
Eski Türkçe
Bu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Eski Türkçe alfabesinde yazılmamıştır.
Eylem
Türkmence
Söyleniş
- Heceleme: aç‧mak
Eylem
açmak