Inherited from Ottoman Turkish حقسز (ḥaḳsız),[1][2] from حق (ḥaḳ),[3] equivalent to hak (“right, justice, truth”) + -sız (without, -less).
haksız
present tense | ||||
---|---|---|---|---|
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (I am) | haksızım | haksız mıyım? | haksız değilim | haksız değil miyim? |
sen (you are) | haksızsın | haksız mısın? | haksız değilsin | haksız değil misin? |
o (he/she/it is) | haksız / haksızdır | haksız mı? | haksız değil | haksız değil mi? |
biz (we are) | haksızız | haksız mıyız? | haksız değiliz | haksız değil miyiz? |
siz (you are) | haksızsınız | haksız mısınız? | haksız değilsiniz | haksız değil misiniz? |
onlar (they are) | haksız(lar) | haksız(lar) mı? | haksız değil(ler) | haksız değiller mi? |
past tense | ||||
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (I was) | haksızdım | haksız mıydım? | haksız değildim | haksız değil miydim? |
sen (you were) | haksızdın | haksız mıydın? | haksız değildin | haksız değil miydin? |
o (he/she/it was) | haksızdı | haksız mıydı? | haksız değildi | haksız değil miydi? |
biz (we were) | haksızdık | haksız mıydık? | haksız değildik | haksız değil miydik? |
siz (you were) | haksızdınız | haksız mıydınız? | haksız değildiniz | haksız değil miydiniz? |
onlar (they were) | haksızdılar | haksız mıydılar? | haksız değildi(ler) / değillerdi | haksız değil miydiler? |
indirect past | ||||
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (I was) | haksızmışım | haksız mıymışım? | haksız değilmişim | haksız değil miymişim? |
sen (you were) | haksızmışsın | haksız mıymışsın? | haksız değilmişsin | haksız değil miymişsin? |
o (he/she/it was) | haksızmış | haksız mıymış? | haksız değilmiş | haksız değil miymiş? |
biz (we were) | haksızmışız | haksız mıymışız? | haksız değilmişiz | haksız değil miymişiz? |
siz (you were) | haksızmışsınız | haksız mıymışsınız? | haksız değilmişsiniz | haksız değil miymişsiniz? |
onlar (they were) | haksızmışlar | haksız mıymışlar? | haksız değilmiş(ler) / değillermiş | haksız değil miymişler? |
conditional | ||||
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (if I) | haksızsam | haksız mıysam? | haksız değilsem | haksız değil miysem? |
sen (if you) | haksızsan | haksız mıysan? | haksız değilsen | haksız değil miysen? |
o (if he/she/it) | haksızsa | haksız mıysa? | haksız değilse | haksız değil miyse? |
biz (if we) | haksızsak | haksız mıysak? | haksız değilsek | haksız değil miysek? |
siz (if you) | haksızsanız | haksız mıysanız? | haksız değilseniz | haksız değil miyseniz? |
onlar (if they) | haksızsalar | haksız mıysalar? | haksız değilseler / değillerse | haksız değil miyseler? |