on
Merhaba, buraya on kelimesinin anlamını aramaya geldiniz. DICTIOUS'da on kelimesinin tüm sözlük anlamlarını bulmakla kalmayacak, aynı zamanda etimolojisini, özelliklerini ve on kelimesinin tekil ve çoğul olarak nasıl söylendiğini de öğreneceksiniz. on kelimesi hakkında bilmeniz gereken her şey burada. on kelimesinin tanımı, konuşurken veya metinlerinizi yazarken daha kesin ve doğru olmanıza yardımcı olacaktır. XXX'in ve diğer kelimelerin tanımını bilmek, kelime dağarcığınızı zenginleştirir ve size daha fazla ve daha iyi dilsel kaynaklar sağlar.
On
Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.
Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.
Türkçe
Söyleniş
Sayı adı
on
- güç kaynağı veya açma-kapama düğmesinin açık olma hâli (çoğunlukla elektrikli aletler için)
- (sayı) dokuzdan sonra, on birden evvel gelen sayı
Semboller
Üst kavramlar
- (sayı): sayma sayısı
Atasözleri
on
Deyimler
on
Kelime birliktelikleri
Türetilmiş kavramlar
Çeviriler
sayı
|
Kaynakça
- Türk Dil Kurumuna göre "on" maddesi
Azerice
Sayı adı
on
- (sayılar) on
Çağatayca
Sayı adı
- (sayılar) on
Çekçe
Adıl
on
- (kişi adılı): o
Gagavuzca
Köken
- Eski Türkçe on
Sayı adı
on
- (sayılar) on
İngilizce
Köken
Yunanca ana
İlgeç
on
- bir yüzeyin üzerinde. (yüzeyle fiziksel temas halinde)
- She was lying on the floor.
- bir konum veya yerin genel olarak kapladığı alanın herhangi bir yerinde
- an internment camp on the island
- the house on the corner
- kazara temas edildiğini belirtir
- He banged his head on a beam.
- üzerine
- Put it on the table.
- üzerinde. (aidiyet belirtir)
- She only had a few pounds on her.
- hakkında (kitap, yazı, oyun vs.)
- a book on careers
- bir tv, radyo vb. kanalında (yayınlanan)
- a new show on Channel 4
- bir taşıtın içinde. (çoğunlukla otomobilden büyük olanlar için)
- We got on the train.
- günün hangi vakti olduğunu veya günün tarihini belirtirken kullanılır.
- reported on September 26
- on a very hot evening in July
- bir şeyin gerçekleştiği zamanda.
- She was booed on arriving home.
- bir ilacı veya uyuşturucuyu düzenli kullanan.
- He is on morphine to relieve the pain.
- bir şeyin ücretini, hesabı kimin ödediğini belirtir. ... -den
- The drinks are on me.
- üzerine eklenmiş, ilave edilmiş.
- A few pence on the electricity bill is nothing compared with your security.
- bir eylemin sürekliliğini belirtir.
- He drove on.
- çoğunlukla elektrikli bir alet veya güç kaynağının açık, faal durumda olduğunu belirtir.
- They always left the lights on.
- sahnede. (bir sanatçı, oyuncu vb)
- görev veya iş başında
- I am on duty.
- (spor) (kriket oyununda) bacak tarafında
Kaynakça
- Etymological Dictionaries - Andras Rajki
Karakalpakça
Sayı adı
on
- (sayılar) on
Kırım Tatarcası
Sayı adı
on
- (sayılar) on
Lehçe
Adıl
on
- (kişi adılı): o
Çekimleme
on adının çekimi
Özbekçe
Sayı adı
on
- (sayılar) on
Sırp-Hırvatça
Adıl
on
- (kişi adılı): o
Şorca
Bu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Şorca alfabesinde yazılmamıştır.
Sayı adı
- (sayılar) on
Türkmence
Sayı adı
on
- (sayılar) on
Uygurca
Bu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Uygurca alfabesinde yazılmamıştır.
Sayı adı
on
- (sayılar) on