From Ottoman Turkish دوكنتی (döküntü, “any fluid or loose material poured or thrown out”),[1] from Ottoman Turkish دوكمك (dökmek, “to pour, to spill”), from Proto-Turkic *tök- (“to pour, to spill (a liquid”),[2] morphologically dök- + -ün + -tü.
döküntü (definite accusative döküntüyü, plural döküntüler)
döküntü
present tense | ||||
---|---|---|---|---|
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (I am) | döküntüyüm | döküntü müyüm? | döküntü değilim | döküntü değil miyim? |
sen (you are) | döküntüsün | döküntü müsün? | döküntü değilsin | döküntü değil misin? |
o (he/she/it is) | döküntü / döküntüdür | döküntü mü? | döküntü değil | döküntü değil mi? |
biz (we are) | döküntüyüz | döküntü müyüz? | döküntü değiliz | döküntü değil miyiz? |
siz (you are) | döküntüsünüz | döküntü müsünüz? | döküntü değilsiniz | döküntü değil misiniz? |
onlar (they are) | döküntü(ler) | döküntü(ler) mi? | döküntü değil(ler) | döküntü değiller mi? |
past tense | ||||
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (I was) | döküntüydüm | döküntü müydüm? | döküntü değildim | döküntü değil miydim? |
sen (you were) | döküntüydün | döküntü müydün? | döküntü değildin | döküntü değil miydin? |
o (he/she/it was) | döküntüydü | döküntü müydü? | döküntü değildi | döküntü değil miydi? |
biz (we were) | döküntüydük | döküntü müydük? | döküntü değildik | döküntü değil miydik? |
siz (you were) | döküntüydünüz | döküntü müydünüz? | döküntü değildiniz | döküntü değil miydiniz? |
onlar (they were) | döküntüydüler | döküntü müydüler? | döküntü değildi(ler) / değillerdi | döküntü değil miydiler? |
indirect past | ||||
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (I was) | döküntüymüşüm | döküntü müymüşüm? | döküntü değilmişim | döküntü değil miymişim? |
sen (you were) | döküntüymüşsün | döküntü müymüşsün? | döküntü değilmişsin | döküntü değil miymişsin? |
o (he/she/it was) | döküntüymüş | döküntü müymüş? | döküntü değilmiş | döküntü değil miymiş? |
biz (we were) | döküntüymüşüz | döküntü müymüşüz? | döküntü değilmişiz | döküntü değil miymişiz? |
siz (you were) | döküntüymüşsünüz | döküntü müymüşsünüz? | döküntü değilmişsiniz | döküntü değil miymişsiniz? |
onlar (they were) | döküntüymüşler | döküntü müymüşler? | döküntü değilmiş(ler) / değillermiş | döküntü değil miymişler? |
conditional | ||||
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (if I) | döküntüysem | döküntü müysem? | döküntü değilsem | döküntü değil miysem? |
sen (if you) | döküntüysen | döküntü müysen? | döküntü değilsen | döküntü değil miysen? |
o (if he/she/it) | döküntüyse | döküntü müyse? | döküntü değilse | döküntü değil miyse? |
biz (if we) | döküntüysek | döküntü müysek? | döküntü değilsek | döküntü değil miysek? |
siz (if you) | döküntüyseniz | döküntü müyseniz? | döküntü değilseniz | döküntü değil miyseniz? |
onlar (if they) | döküntüyseler | döküntü müyseler? | döküntü değilseler / değillerse | döküntü değil miyseler? |