as

Merhaba, buraya as kelimesinin anlamını aramaya geldiniz. DICTIOUS'da as kelimesinin tüm sözlük anlamlarını bulmakla kalmayacak, aynı zamanda etimolojisini, özelliklerini ve as kelimesinin tekil ve çoğul olarak nasıl söylendiğini de öğreneceksiniz. as kelimesi hakkında bilmeniz gereken her şey burada. as kelimesinin tanımı, konuşurken veya metinlerinizi yazarken daha kesin ve doğru olmanıza yardımcı olacaktır. XXX'in ve diğer kelimelerin tanımını bilmek, kelime dağarcığınızı zenginleştirir ve size daha fazla ve daha iyi dilsel kaynaklar sağlar.
Ayrıca bakınız: As,

Dillerarası

Sembol

as

  1. Assam dili için ISO 639-1 dil kodu

Türkçe

Karo as
Kakım

Köken

Fransızca as

as (belirtme hâli ası, çoğulu aslar)

  1. (iskambil) iskambilde bir tür kağıt
  2. (sansargiller) gelincik denilen hayvan, kakım
  3. bir işte başta gelen (kimse veya şey)
    As oyuncu

Çekimleme

Deyimler

Çeviriler

Ön ad

as (karşılaştırma daha as, üstünlük en as)

  1. bir işte başta gelen
    As oyuncu.

Kaynakça

Afrikanca

as

  1. kül

Çağatayca

  1. kara, malihulya
  2. sibirye tarafında bir vilayet ismi dir, deyirmen mânâsına dahi gelir, âs lafzı emr dir, as demek dir

Eski Türkçe

Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.
  1. cariyelere verilen bir ad
  2. kakım
  3. hermelin

Felemenkçe

as

  1. kül

İngilizce

Söyleniş

Bağlaç

as

  1. -ce, -de
    As he came in the room, she run away immediately.
    Odaya girdiğinde hemen oradan koşarak kaçtı.
  2. daha, kadar
    Boğaç Han was twice as strong as a bull and killed him by holding it back with his fist.
    Boğaç Han, boğadan iki misli daha kuvvetliydi ve onu yumruğu ile durdurarak öldürdü.
  3. iken, -ken
    She slept on his laps as the snow falls outside the room.
    Odanın dışında kar yağarken dizleri üzerinde uyudu.

Belirteç

as

  1. kadar
    Chelsea is not as tall as Brittany.
    Chelsea, Brittany kadar boylu değil.
  2. üzere
    The terrorists released them as agreed.
    Teröristler onları anlaşıldığı üzere bıraktılar.
  3. olarak
    He was never seen as a boss, but as a friend.
    O hiçbir zaman bir şef olarak değil, fakat bir dost olarak görülürdü.

Edat

as

  1. kadar
    Chelsea is not as tall as Brittany.
    Chelsea, Brittany kadar boylu değil.
  2. olarak
    What is the opinion of her on this problem as a mother?
    Onun bir anne olarak bu konudaki fikri nedir?

İsveççe

Söyleniş

  • Heceleme: as, as·et, çoğulu as, as·en

as

  1. leş

Çekimleme

Manksça

Bağlaç

as

  1. ve

Kaynakça

  • KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.